28 Ekim 2012 Pazar

Deja Vu!



WTA Sezon Sonu Şampiyonası'nda finalin adı belli oldu. Serena Williams yarı finalde rakibi Agnieszka Radwanska'yı 6-2 ve 6-1'lik skorlarla geçerek ilk finalist oldu. İkinci finalist ise Maria Sharapova. Dün dünya bir numarasında oturarak sezonu kapamayı garantileyen Victoria Azarenka'yı 6-4 ve 6-2 ile geçti Sharapova.

Radwanska'nın bir önceki gün 3 buçuk saatlik bir maçtan çıktığını da hesaba katarsak, Serena Williams karşısındaki bu mağlubiyetin anormal olduğunu söylemek garip kaçacaktır. Bir de Serena Williams'ın bir an evvel maçı bitirme isteği ve buna bağlı olarak vitesi yükseltmesi bu skoru getirdi diyebiliriz.

Masha ise formunu korudu ve hatta yukarı çekti. Angelique Kerber ile epik bir maç yaptıktan sonra bir türlü tam anlamıyla ritmini bulamayan Vika karşısında da daha az hatayı yapan taraf oldu ve "çığlıkların savaşını" kazanan taraf oldu. Vika'nın maçın ardından basın toplantısındaki tavırları elenmeyi çok da fazla dert etmediğinin göstergesiydi.

İki ve üç numaralı raketler daha önce on bir kez karşı karşıya gelmişti. Seri 9-2 Serena Williams lehine. Sharapova'nın kazandığı iki karşılaşma da 2004 yılı içerisinde. Hatırlayacaksınız Sharapova'nın 17 yaşında kazandığı Wimbledon finali ve yine o yıl Sezon Sonu Şampiyonası Finali Serena Williams'a karşıydı. Wimbledon kortlarında oynanan Olimpiyat oyunları finalinde Serena Williams ezici bir üstünlükle altın madalyaya koşarken bu ikilinin son mücadelesi de bu mücadele oluyordu. Acaba 2004'ün bir nevi rövanşı da gelir mi diye sormadan edemiyor insan kendi kendine. Masha'nın o zamana göre daha üst düzey bir form grafiğinde olduğunu da göz önünde bulunduracak olursak çok güzel bir maçın bizleri beklediğini söyleyebiliriz. İstanbul'da ikinci yılın son günü de böylece bitmiş olacak. Seneye tekrar görüşürüz WTA!

27 Ekim 2012 Cumartesi

Hanımlar Beyler, Karşınızda 1 Numara!

Günün son karşılaşmasında Victoria Azarenka ile Na Li, Kırmızı Grup'un ikinciliği için karşılaştılar. Azarenka maçı 7-6(4) ve 6-3'lük setlerle maçı 2-0 kazandı. Bu sonuçla grubunda ikinciliği elde edip bir üst tura da çıkmayı başardı.

Serena Williams maçında olduğu gibi hızlı ve dirençli bir şekilde maça başlayan Li, 8 ve 10. oyunlarda arka arkaya servislerini kırdırana kadar maça hükmeden taraftı. Servislerin kırılmasının ardından mental ve skor anlamında tamamı ile maça ortak olan Azarenka seti tie-break'e götürmeyi "başardı" diyebiliriz. Toplam puanların yüzde elli ikisini almayı başaran Vika, seti de bu ufak yüzde farkıyla alıyordu. İkinci sette ise rüzgar tam anlamıyla Vika'nın tarafından esiyordu. Karşılıklı servis kırmalar ile başlayan sette ilerleyen oyunlarda ağırlığını iyiden iyiye hissettiren Vika lehine gelişmeler olmaya başladı. Li gittikçe düşüyordu. Dokuzuncu oyun sonucunda servisini kırdırarak şansını yitirmiş oldu.

Bu sonuç ile yarınki yarı finallerde Victoria Azarenka, Beyaz Grup'un lideri Maria Sharapova'nın rakibi oldu. Çok "güzel" bir karşılaşma bizleri bekliyor.Sharapova çok formda, Vika da hakeza öyle. Zor bir seçim olur fakat Vika'yı bir adım öne çıkarmak gerek zira bu hanımefendi WTA 2012 Sezonu'nun en iyisi olmayı şimdiden garantiledi.

26 Ekim 2012 Cuma

Uzun Maç Radwanska'da

İstanbul'da günün ikinci maçı Agnieszka Radwanska ile Sara Errani arasında oynandı. Beyaz Grup'un ikincisini belirleyecek bu mücadele üç buçuk saat sürerek izleyenleri doyurdu. Maçı 1-0 geriye düşmesine rağmen kazanmasını bile taraf ise Radwanska idi.

Denk kuvvetlerin "çarpışması" şeklinde seyreden ilk sette oyun olarak fark yaratabilen bir taraf olmadı. Kırılan servis sayısının aynı olduğu set, tie-break'e gitti. Tie-Break'te üstünlüğü elinde tutan Errani, servislerini kırdırmasına rağmen Aga bir türlü onu yakalayacak hamleyi yapamadı ve ilk set 7(8)-6(6) bitti. İkinci set ise tabiri caizse ilk setin gazıyla giren bir Errani vardı. 2-0'a gelen sette üçüncü oyun Aga'nın uyanışına sahne oldu ve bir love break geldi. Ardından oynanan 9 oyunun 6'sında kırılan servisler setin kimyasının tezahürü de diyebiliriz. Bir saat dokuz dakika süren setin ardından Aga 7-5 ile dönmüş oldu. İkinci setin başında olduğu gibi üçüncü setin başında da o "gazı" alan taraf Radwanska idi. Servis kırarak başlayan Aga, durumu 3-0'a getirdi. Ardından gelen karşılıklı servis kırmalar durumu 4-1 yaptı ki bu noktada Errani ortaya karakter koydu diyebiliriz. 8. oyunda geri dönme ivmesini kazanabilecekken kırdırdığı servisi aslında Aga tarafından fişi çeken hamle oldu. Yine de kopmayan Errani durumu 5-4'e kadar getirdi fakat Aga geri dönüşe izin vermedi. Bu seti de alarak maçı kazandı.

Beyaz Grup'un ikincisi Agnieszka Radwanska yarın Kırmızı Grup'un birincisi olan Serena Williams ile karşılaşacak. Aga'nın işi çok zor. Formda bir Serena karşısında olacak. Zemin kendi lehine olsa da Serena'yı geçebilmesi onun kariyerinin en müthiş işi olur ki çok düşük bir ihtimal. Yine de yarını bekleyelim. İstanbul'un havası sürprizi çeker.

Sharapova Çok Rahat

WTA Sezon Sonu Şampiyonası'nda grup aşaması ile geçen günlerin sonuncusuna geldik. Günün ilk maçı Maria Sharapova ile yedeklerden turnuvaya katılan Samantha Stosur arasında oynandı. Sharapova maçı 6-0 ve 6-3'lük setler sonucu 2-0 kazandı.

Maça servis kırarak başlayan Sharapova, rakibinin mental zayıflığından faydalandı. Stosur dün Errani ile yaptığı mücadelede yılgın bir görüntü çizmişti. İkinci sette toparlanmasına rağmen üçüncü seti 6-0 kaybetmesi ve bir üst tura çıkma şansının kalmaması onu tam anlamıyla bitirmiş gibiydi. Sürekli basit ve çift hatalar yaparak geçtiği ilk seti yine 6-0 kaybetti. İkinci sette Sharapova vitesi bir tık aşağı alınca Stosur zor da olsa oyun almayı başardı. 7. oyuna kadar direncini kaybetmeyen Stosur, bu oyundaki servisini kırdırarak tam anlamıyla turnuvadan kopuyordu. Daha sonra ise Sharapova servis kırarak maça noktayı koydu.

Formda olan Stosur'un bu turnuvaya as olarak hazırlanmak ile yedek olarak hazırlanmak arasındaki farkı bizlere net bir biçimde göstermiş oldu. Sharapova ise Beyaz Grup'u 3'te 3 yaparak sonlandırdı. Rakibi günün son mücadelesi olan Na Li ile Victoria Azarenka arasında oynanacak maç ile belirlenecek.

25 Ekim 2012 Perşembe

Bir Kez Daha Serena

WTA Championships'te Amerika Açık finalistleri Victoria Azarenka ile Serena williams'ı karşı karşıya getiren maçta Amerikalı raket 6-4'lük iki setin sonunda galibiyete uzanmayı başararak grup maçlarında üçte üç yapmayı başardı.

Raketlerin servisine tutunarak başladığı karşılaşmada kırılma anları setin sonunda yaşandı. Sekiz ve dokuzuncu oyunda karşılıklı servisler kırılırken 10.oyunda Serena Williams'tan bir love break geldi ve 6-4'le seti almayı başardı. İkinci sete daha dengeli başlayan dünya 1 numarası Azarenka 3-0'ı yakalayıp büyük bir avantaj yakalamasına rağmen ritim kaybederek 4-3 geriye düştü. Serena Williams set sonunda yine servis kırarak bir kez daha 6-4'le maçı kazanmayı başardı.

Serena Williams Kırmızı Grup'ta üçte üç yaparak liderliğini kesinleştirirken Victoria Azarenka ile arasındaki maç kaydı istatistiğinde durumu 11-1 yaparak dominasyonunu sürdürdü. Azarenka'nın mağlubiyetindeki temel etken ise oyuncunun yaptığı dokuz çift hata ve maç boyu agresif tavırlarıydı. Azarenka yarın Na Li ile gruptan çıkabilmek için karşı karşıya gelecek.

Na Li Yorgun Kerber'e Acımadı

WTA Sezon Sonu Şampiyonası üçüncü gün açılış maçında Kırmızı Grup'ta yer alan 5 numaralı Angelique Kerber ile 8 numaralı seribaşı Na Li karşı karşıya geldi. Çinli Na Li, dün üç saatlik zorlu Azarenka maçından boynu bükük ayrılan Angelique Kerber'e ikinci setteki dominant oyunuyla 6-4 ve 6-3'lük setlerle yenerek ilk galibiyetini alırken, Alman Kerber üçüncü maçından da mağlubiyetle ayrıldı.

Karşılaşma karşılıklı kırılan servislerle başlarken Kerber'in bir servis kırma avantajı bulunuyordu. Setin ortalarına doğru Çinli raket önce dengeyi sağlarken 10.oyunda bir kez daha servis kırarak 6-4'ü yakalayarak ilk seti kazandı. Dünkü zorlayıcı maçın etkileri ikinci sette Kerber'de etkilerini göstermeye başladı. Rahat bir şekilde oyunları hanesine yazdıran Na Li 6-3'le maçı noktalarken ikinci maçında ilk galibiyetini almayı başardı. Alman Angelique Kerber ise üç maçtan da mağlup ayrılsa da Azarenka müsabakasında ortaya koyduğu performansla İstanbullu tenisseverlerin sevgisini kazanmayı başardı.

Good Morning Istanbul!

WTA Sezon Sonu Şampiyonası'nda ikinci gün de Maria Sharapova ile Agnieszka Radwanska arasında oynandı. Bir önceki maçın üç saat sürmesine nazire yapar cinsten bir mücadele ortaya kondu ve üç saat on iki dakika süren mücadeleden galip çıkan taraf Maria Sharapova oldu. Sharapova 5-7, 7-5 ve 7-5'lik setler ile maçı koparmasını bildi.

İlk set raketlerin denk oyununa sahne oldu. Raketler kendi servis oyunlarını oynarken rakibe servis kırma şansını çok nadir verdi. Bunu başarabilen isim ise Radwanska oldu ve Aga ilk setin on ikinci oyununda servis kırarak seti almasını bildi. İkinci set ise çok daha çekişmeli geçti. Sharapova tam altı kez bulduğu servis kırma şansını altıncısında kullanarak sete servis kırarak başladı. Birbirini takip eden servis kırmalara müteakip korttaki mücadele kat sayısı da artıyordu. Bunun seyirciye yansıması ile gecenin geç bir vakti de olsa ambiyans güzel sayılabilecek noktalara ulaşıyordu. Hakikaten önemli olan kısım da sanırım burası. Devam eden sette Sharapova üç kez servis kırdırmasına rağmen seti 7-5 alarak durumu 1-1'e getirdi. Üçüncü sete uzayan maçta taraflar biraz daha "risksiz" oyuna yöneldiler diyebiliriz. 5 ve 6. oyunlarda kırılan karşılıklı servisler dışında alınan olağan puanlar maçı on birinci oyunda Sharapova'nın kırdığı servise kadar taşıdı. Dün gecenin ardından ikinci galibiyetini alan Sharapova Beyaz Grup'un liderliğine oturdu. Radwanska ise maç fazlası ile hala ikinci durumda.

Yarın bu grupta Sam Stosur ile Sara Errani arasında oynanacak mücadele grubun kaderini belirleyecek mücadelelerden biri olacak. Sharapova'nın yanına gelecek isim büyük ihtimalle bu yenilgiye rağmen Radwanska olacaktır.

Tenisseverler olarak güzel bir gün geçirdik. Umarım kalite git gide artar. Herkese iyi bayramlar da dileyip dinlenme moduna geçelim.


24 Ekim 2012 Çarşamba

İkisi Oynadı, Azarenka Kazandı

WTA Sezon Sonu Şampiyonası'nda Victoria Azarenka ve Angelique Kerber arasında üç saatlik muhteşem bir maç oynandı. İki raket de harika mücadele verirken kazanma alışkanlığıyla Victoria Azarenka maçın sonunda bir adım öne çıkarak (11)6-7, 7-6(2) ve 6-4'lük setlerin sonunda kazanmasını başardı.

İlk sette raketler birbirine pek üstünlük kuramazken Kerber ve love game'le biten servis oyunlarıyla geçildi. Azarenka'nın setin ortalarına doğru ritmini bulmasıyla tie-break'te bulduk kendimizi. Uzun süren bir tie-break sonunda Alman raket Kerber 13-11'le seti noktalamayı başarırken buraya formda gelen Azarenka Amerika Açık sonrası ilk defa set kaybetti. Mücadele iyice artarken ikinci setin ilk oyununda mücadele diğer karşılaşmalardan çok daha farklı noktaya gideceğini iyice belli ediyordu. 10.oyunda iki maç puanını çeviren dünya 1 numarası servisine tutunmayı başardı. Bir kez daha tie-break'e gidilirken bu kez ağırlık koyan Azarenka oldu ve 7-2'yi buldu. Karşılaşmanın son setine demoralize olan Kerber biraz düşünce, Vika 2-0'ı buldu. Kerber tekrar ortaya bir direnç koyup durumu dengelese de Azarenka 'buraları iyi oynamanın verdiği tecrübeyle' 6-4'le maçı noktaladı.

Angelique Kerber bir set alarak en azından umudunu yitirmedi ancak Serena'nın iki galibiyete ulaştığı düşünülünce işi kolay değil. Victoria Azarenka'nın ise grupta iki maçı var, birini kazanması hem gruptan çıkması hem de sezonu 1 numarada tamamlaması için yeterli olacak. Sinan Erdem'deki en güzel tenis maçıydı cümlesi abartı olmayacaktır.

Serena İstanbul'u Sevdi

Sinan Erdem Spor Salonu'nda devam eden WTA Sezon Sonu Şampiyonası'nda ikinci günün açılış maçında Amerikalı raket Serena Williams, turnuvaya sekizinci sıradan katılan Na Li'yi 7-6(2) ve 6-'lük setlerle yenerek galibiyet serisini sürdürdü.

Karşılaşmanın başında çok fazla basit hata yapan 3 numaralı seribaşına karşı dün maç yapmadığı için dinç gözüken Na Li servisler kırarak 4-1'i yakaladı. Dördüncü oyun sonunda raketini fırlatan Serena Williams üst üste dört oyun alarak set puanı şansı yakalasa da bunları değerlendiremeyince tie-break sonucu belirledi. Bu noktada Serena etkili vuruşlarıyla 7-2'yle seti aldı. İkinci sette ise zaman zaman basit hatalar artsa da Serena Williams etkinliğinde oynanan oyunlar sonucunda Amerikalı tenisçi 6-3'le seti ve maçı noktalamayı başardı.

Serena Williams, ikinci günden de mutlu sonla ayrılmayı başarırken Na Li iyi bir görüntü çizdi. Serena gruptan çıkmaya çok yakın artık, İstanbul'daki hayranlarını hayal kırıklığına uğratmadı.

23 Ekim 2012 Salı

Roland Garros Dejavusu

WTA Sezon Sonu Şampiyonası'nın ilk gününde kapanışı Maria Sharapova yaptı. Sezonu 1 numarada tamamlamaya çalışan Rus raket, Fransa Açık finalinde devirdiği Sara Errani'yi 6-3 ve 6-2'lik setlerle bir buçuk saatte yenerek günün son galibiyetini elde etti.

Maçın başındaki her oyunda skor 40-40'a gelinirken ikişer ikişer oyunlar paylaşıldı. Durumu 4-2'ye getiren Maria servislerine tutunarak ilk seti 6-3'le noktaladı. İkinci sete de oldukça dominant şekilde giren dünya 2 numarası etkili forehandleriyle puana uzanmayı bilip 5-1'lik üstünlüğü yakaladı. Servis attığı sekizinci oyunda da sonuca gitmeyi başaran Maria Sharapova, Sara Errani karşısında Fransa Açık finalinin tekrarını izletmiş oldu.

Serena, Kerber'e Acımadı

Sinan Erdem Spor Salonu'nda düzenlenen WTA Sezon Sonu Şampiyonası'nın açılış gününün ikinci maçında Serena Williams, bu turnuvada ilk kez mücadele eden Alman Angelique Kerber'i  6-4 ve 6-1'lik setlerin sonunda turnuvaya galibiyetle başladı.

Maça hızlı giren ve sadece sekiz dakika sonunda üç oyun alan Serena Williams'a karşı sonradan açılan Kerber dokuz dakika süren oyunda servisine tutunmayı başararak psikolojik olarak maçı dengeye getirdi. Akabinde servis kıran 5 numaralı seribaşı Kerber skor olarak da dengeyi sağlasa da Amerikalı tenisçi önce love game'i buldu ardından 10.oyunda servis kırarak ilk seti 6-4'le kazanmayı başardı. İkinci sette rüzgarı iyice arkasına alarak 6-1'le maçı noktalarken seyircilerin yoğun ilgisi de Serena Williams'ın üstündeydi.

Radwanska Son Şampiyonu Yenerek Başladı

WTA Sezon Sonu Şampiyonası'nın açılış maçında 4 numaralı seribaşı Agnieszka Radwanska, son şampiyon Petra Kvitova'yı 1 saat 23 dakika sonunda 6-3 ve 6-2'lik setlerle yenerek turnuvaya galibiyetle başladı.

Maça love game ile başlayan Polonyalı raket sonraki oyunlarda da rakibine üstünlük sağlayarak 3-0'ı bulmayı başardı. Kvitova'nın ikinci servis oyununda durum 0-40 Radwanska lehineyken Kvitova oradan servisine tutunarak maçtaki ritmini yukarılara çekmeyi başararak sette 3-3'lük eşitliği yakalasa da bu bölümden itibaren Radwanska maçı domine etmeye başladı. Seti 6-3'le kazanan Radwanska ikinci sette de ritmini koruyup skoru 4-1 yapmayı başardı. Rahat geçirdiği seti 6-2'yle alan Agnieszka Radwanska turnuvaya galibiyetle başladı.

Son olarak geçtiğimiz yılki Sezon Sonu Şampiyonası'nda yine burada karşı karşıya gelen ikili arasındaki maçlarda Radwanska ilk kez galibiyet bulmuş oldu.

22 Ekim 2012 Pazartesi

Victoria Azarenka #1: Muhteşem Sezonda Muhteşem Sona Yakın


Gerek 2012 yılı boyunca gerek de son dönemdeki form durumuna bakıldığında en üst sırada yer alıyor Victoria Azarenka. Dört yıldır ilk 10 içinde yer almayı başarsa da asıl çıkışını 2011'de üst basamaklara tırmanarak yapmıştı Belaruslu raket fakat 2012'de öyle bir evrildi ki 2011'deki çıkışını bile gölgede bırakmayı başardı. Tek bir tenis maçı izlemeden dahi Azarenka'nın bu yılki kazancına bakmak bile yeterli olacaktır durumdan haberdar olmak için.

Victoria Azarenka sezona üst üste dört turnuva(Sidney, Avustralya Açık, Doha, Indian Wells) zaferi ve 26-0'lık harika bir şekilde başlayarak bir anda tüm spotları üstüne çekmeyi başardı. Bu süreçte WTA'in ön saflarında kendine yer edinen Maria Sharapova'yı iki, Agnieszka Radwanska'yı da üç kez yenmeyi başardı. Sezon ilerledikçe Vika ritmini biraz kaybeder gibi oldu ve Fransa Açık sonrası sıralamada zirveyi Maria Sharapova'ya bıraksa da geri alması uzun sürmedi. Wimbledon&Olimpiyatlar döneminde iki yarı final bulsa da kadın tenisinin gördüğü en güçlü isim Serena Williams'a bir türlü diş geçiremedi. Amerika Açık finalinde de Serena'ya boyun eğmekten kurtulamayan Vika'nın bu yılki aldığı 8 mağlubiyetten 4'ü Serena Williams karşısında. Ayrıca diğer rakiplerine karşı önceki karşılaşmalarda genelde üstün olan ya da başa baş olan Azarenka'nın Serena karşısındaki karnesi de pek parlak değil, 11 maçta sadece 1 galibiyet.

2009 ve 2010'da da Sezon Sonu Şampiyonası'nda boy gösteren Victoria Azarenka için çok iyi geçmemişti o turnuvalar. Oyununun üstüne sürekli koymaya başladıktan sonra 2011'de finale kadar yürüyen Belaruslu raket o turnuvayla 2012 sinyalini vermişti aslında. Bu yıla 26-0'la başlayıp sonradan yavaşlasa da Amerika Açık sonrası Asya ağayında iki turnuva kazanarak İstanbul'a geldi. Geçtiğimiz yıl tribünleri ısıtan yapısıyla desteği çoğu zaman arkasına almıştı Azarenka. Bu yılı lider bitirebilmek için büyük bir avantajı var ve geçen yıla farklı olarak favori olarak geliyor.

Son olarak Vika'nın " Merhaba Istanbul!:) " pozuyla kapatıyoruz:


Maria Sharapova #2: Vira Bismillah!

Klasik "Hello Istanbul!!!" pozu.Endamın yeter...


Maria Sharapova... Gerek güzelliği gerekse de kariyeri ile dillere destan isimlerden biri. Kadın tenisinin belki de son dönem için simge isimlerinden biri haline gelmesini de -yalan yok- özellikle güzelliğine borçlu. Nüktedanlığı bir kenara bırakacak olursak, Sharapova'nın bir dolu yıldırıcı sakatlık ile geçen kariyerinde ne olursa olsun pes etmemesi onu farklı kılan özelliklerinin en tepesinde. Sakatlık mevzusu açılmışken geçen yıl sakatlık yüzünden daha turnuvanın ikinci maçında çekilmek zorunda kaldığının altını çizelim. Bu yıl umarım onu doya doya izleriz.

Sezona yine Brisbane'deki sakatlık sorunsalı ile başlayan Masha ilerleyen zamanlarda toparlamayı başardı. Form grafiğini gittikçe yükselterek nisan ayında kariyerinin 25. WTA şampiyonluğu olan Stuttgart Açık'ı kazandı. Finalde bir numara Victoria Azarenka'yı geçtiğini de hemen dip not edelim. Mayıs ayı ise kendisi için büyük bir önem arz ediyordu. 17 yaşında Wimbledon'ı kazanarak başladığı Grand Slam koleksiyonundaki tek eksik olan Roland Garros'u ekleyerek kariyer Grand Slam'ini yapmış oldu. Open Era tarihinde bunu başaran altıncı kadın isim olarak tarihteki yerini sağlamlaştırmış oldu. Aynı zamanda bu ayda Roma Açık'ı da aldığını belirtelim. Temmuz ayına kadar kendisi için başarı sayılamayacak turnuvalar geçirmesine rağmen bu ayda Olimpiyat Oyunları'nda gümüş madalya almayı başardı. Serena Williams'ın baskın oyununa dayanamaması kronikleşen bir durum olarak göze batmaya başlıyordu. İstanbul'dan önceki son durağı olan Pekin'de ise bu yıl beş kez karşılaşıp sadece Stuttgart'ta yenebildiği Azarenka'ya dördüncü kez mağlup oluyordu. 56 galibiyet 10 mağlubiyet istatistiği çizip ilk 10 oyuncu arasındaki maçlarda 10-8'lik bir üstünlüğü bulunmakta.

Masha altıncı kez katıldığı WTA Sezon Sonu Şampiyonları'nda sadece bir kez(o da 2004'te) kupayı kaldırmıştı. Geçen yıla göre sakatlık yaşamaması ve formunun görece daha iyi olması onun avantaj hanesinde. En büyük avantaj da sanırım seyirci konusunda olacak. Güzelliği onun özel bir ilgi görmesine neden olacaktır. Tüm bunlara rağmen çok zor rakipleri var. Özellikle vira bismillah deyip raketi Sinan Erdem'de sallarken Victoria Azarenka ve Serena Williams kupaya uzanan yolda onun en büyük iki engeli olacaktır.

Serena Williams #3: O İsterse Olur


Teniste beş yıl zirvede kalmak çok zordur. Hele günümüz şartlarında kadın tenisinde sürekli iddialı bir oyuncu olabilmek çok daha zor. Serena Williams için defalarca kez "Kariyeri bitti, bir daha eskisi gibi olamayacak" gibi laflar kullanıldı. Her defasında Williams kardeşler bu lafları yedirmesini bildi ancak Serena artık tek, Venus eskisi kadar iddialı değil. Serena Williams direnmeye, kafaca oynamaya geldiği her maçı kazanmaya devam ediyor.

Williams'lar sezona öyle bir başladı ki kadın tenisinde bir devir kapanıyor mu sorusu ilk defa bu kadar yüksek sesle konuşulmaya başlandı. Serena Nisan'a kadar turnuvalarda son dörde adını yazdıramazken, Fransa Açık ilk turunda Razzano'ya epik kategorisinde yer alabilecek bir maçla kaybederek iyice formsuz gözüküyordu. Ancak akabinde oynanan sezonun en görkemli bölümü olan Wimbledon-Olimpiyatlar-Amerika Açık üçlüsünde adını en üst sıraya yazdırırken üç finalde de ilk 4'ün diğer üyelerini mağlup etmeyi başardı. Serena Williams oynamaya geldiğinde hala durdurulamayacak bir isim olduğunu ortaya koymuştu. 

Serena Williams buraya en büyük favori olarak geliyor gibi durabilir. Ancak Amerika Açık'tan beri İstanbul'a gelene kadar eline raket alıp almadığı merak konusu. Form durumunun kestirilememesi hem avantaj hem dezavantaj olabilir onun için. Açık oynanan turnuvalarda rüzgara rağmen durdurulamayacak servisler atabilen Serena'nın kapalı kortta bunu daha da avantaja dönüştürmesi bekleniyor. Bu sezon aldığı dört mağlubiyetten ikisi WTA Champs'ta raket sallayacak isimler Angelique Kerber ve Na Li. Serena'nın grubunda bu iki ismin yanına en formda gelen Azarenka'nın eklenmesi onun için handikap olsa da o isterse kazanır.

Agnieszka Radwanska #4: Arkasında Bir Ulus

Çırağan Kempinski'den sevgilerle...


WTA Sıralaması'nda ilk 100'e girdiği 2006 yılından beri shkjagdlaskj başa sarıyoruz Lüksemburg Açık'da Venus Williams ve Elene Dementieva'yı eleyip dikkatleri üzerine çeken Radwanska, birçok ilke imza atmış bir tenisçi. Ülkesi Polonya'nın kız kardeşi ile birlikte WTA tenisinin önemli birer kozu olması sportif başarılar açısından bizzat kendisinin önemli bir noktada olması, kısacası bir ulusun onun arkasında olduğunun belirtilmesi gerek. Bir sporcu için bu çok önemli bir güçtür. Radwanska da bunun bilincinde olarak her geçen gün üstüne bir şeyler koymanın peşinde olan ve yüzsüzlük yapmayan bir sporcu diyebiliriz.

23 yaşındaki tenisçi ironik bir biçimde geçen yıl babasının koçluğuna son verip geçtiği çıkışı sürdürüyor. Dubai, Miami ve Brüksel'de şampiyonluk görüp Avustralya açıkta da çeyrek finali görmesi onun açısından çok da kötü sayılmayan bir sezon başlangıcı olarak nitelendirilebilir. Görece kelimesini eklemeyi unutmayalım.  Daha sonra bir dizi sakatlık geçirip Rolland Garros'ta üçüncü turda elenip hayal kırıklığı yaşamasının ardından gelen Wimbledon finali onun açısından mental anlamda çok önemli bir olaydı. Böylece Polonyalı raket kariyerinin ilk Grand Slam finaline ulaşmış oluyordu. Bu başarının ardından ikinci sıraya yükselmesi de formunu ne kadar üst düzeye çektiğinin bir göstergesi.

57 galibiyet 17 mağlubiyet ile sezonu bitiren Radwanska ilk 10'daki tenisçilere karşı da 6-9'luk bir istatistik tutturmuş oldu. Daha önce 2008 ve 2009'da yedek listeden, geçen yıl da ilk kez asil olarak turnuvaya katılım hakkı elde eden Radwanska bu yıl diğer Sezon Sonu Şampiyonaları'na oranla daha iddialı. Geçen yılki toyluğu ve formsuzluğu bu yıl yok. Fakat bu yıl geçen yılki şampiyonadan daha farklı olarak önünde daha zorlu isimler var. Gerçekçi olmak gerek. Polonyalı raketin işi gerçekten çok zor.

Angelique Kerber#5: Küçük Maçların Büyük Oyuncusu Kendini İspatlamak Zorunda


Andrea Petkovic ve Sabine Lisicki gölgesinde geçen senelerin üstüne ilk 30'a girilemeyen sezonlar geride kaldı Angelique Kerber için. Sharapova'dan sadece bir yıl genç olmasına rağmen ismini bu yıla kadar pek zikreden yoktu. Kerber çok maç yap puanları topla mentalitesine iyi sonuçlar da ekleyerek İstanbul yolunu kendine açtı.

Bu sezona üst üste iki yarı final bularak başlayan Angelique Kerber için 2012 sezonunun nasıl geçeceği ortaya çıktı aslında. Fransa Açık ve Olimpiyatlar'da çeyrek, Wimbledon'da yarı finale yükselen Kerber kariyerindeki iki şampiyonluğu da bu yıl elde etti. 12 turnuvada yarı final bulan Alman raket bunların sekizinde  finale kalamadı. Sert zemin turnuvalarında bazen mükemmel performans ortaya koyarken bazen de tel tel döküldü.

Üst düzey rakiplerle oynadığında genelde çok varlık gösteremiyor Kerber. Bir nevi altındakileri ezen üç büyüklere boyun eğen Anadolu takımı hüviyetinde. Almanların 2002'den sonra bayrağı sezon sonunda dalgalanıyor. Kadın raketlerinin erkeklere ağırlığını günden güne arttırdığı dönemde Kerber'in burada elde edeceği bir şampiyonluk farkı iyice arttırır. Ancak ilk kez Sezon Sonu Şampiyonası'nda yer alacak Kerber'in işi hiç kolay değil. Fotoğraf da kura çekimi gecesinden, son derece şık olmuş Angelique.

Petra Kvitova #6: Baskı, Baskı, Baskı!



Geçtiğimiz yıl hiçbir maçını kaybetmeden turnuvayı kazanan Petra Kvitova, bu yıl da altıncı sıradan İstanbul biletini kaptı. Şüphesiz ki herkesi şaşırtmıştı geçen yıl fakat potansiyelinin farkında olan kişiler için bu pek de şaşırtıcı olmadı. Onun için sonda söyleyeceğimiz şeyi başta söyleyelim derim: Acaba bu yıl geçen senenin baskısını üzerinde hissedecek mi?

Yıl içerisindeki performansının üst düzey olmadığı aşikar fakat belirli bir standartın altına da düşmediği de garanti. Montreal ve New Haven'da şampiyonluklar yaşadı. Sidney, Stuttgart ve Cincinnati'de yarı finalleri gördü. Ortalama üstü bir Grand Slam yılı yaşadı. Avustralya Açık'ta ve Roland Garros'ta yarı finalde Maria Sharapova'ya elendi. Wimbledon'da şampiyon Serena Williams'a karşı çeyrek finali gördü. Amerika Açık'ta ise dördüncü turda İstanbul'un yedekleri arasındaki Marion Bartoli'ye elendi. Şüphesiz ki ondan beklentiler daha doğrusu kişisel beklentim çok daha fazlaydı fakat kesinlikle kötü bir yıl sonucu buraya geldi diyemeyiz. Gaza(!) gelmeyiniz efendim.

Sezonu 45 galibiyet ve 15 mağlubiyet alarak kapayan Kvitova'nın ilk 10'daki rakiplerine karşı tutturduğu istatistik ise 2-6. Bu noktada sıkıntı aşikar. Hepsine rağmen beklenti ekseriyetle oluşmuş durumda. Eğer bu turnuvayı da "es kaza" alırsa Çek Cumhuriyeti doğumlu solak(Kvitova gibi) Martina Navratilova ile ülkesinde kıyaslanmaya daha da çok başlanacak. Mental açıdan soğuk kanlılığını korursa şampiyonluk olmasa bile tatmin edebilecek sonuçlara açık bir potansiyeli olduğunun bence kendisi de farkındadır. Hoş Çek bir kadına "mental açıdan soğuk kanlılığını korursa" demek garip oldu ama bu rakiplere karşı izleyici olarak ben bile soğuk kanlılığımı koruyamıyorum. Yolun açık olsun Kvitova!


Sara Errani #7: Tutkunun Açılımı



Müthiş bir yükselişin ismi Sara Errani. Kariyerinde daha önce hiç tek basamakları görüp bitirmemiş bir isim aynı zamanda kendisi. Artık en tepede. Sezonu yedinci sırada tamamlayarak İstanbul'a gelen İtalyan raket bu yıl 74 maç yapıp bunların 54'ünü kazanma başarısı gösterdi. İlk 10'daki rakipleri ile olan maçlarında ise 4-7'lik  bir istatistik tutturdu.

Bu sayısal verilerin yanında bir de gerçeklikler var tabii. Errani bu yıl toprak kortta rakiplerini amiyane tabirle perte çıkardı. Acapulco, Barcelona, Budapeşte ve Palermo'dan zaferle dönüp Roland Garos'ta finaldeki rakibi Maria Sharapova'ya yenilip ikincilik şildini aldı. Grand Slamler'de ise Avustralya Açık'ta çeyrek final, Roland Garros'da final(yukarıda belirttiğim gibi), Wimbledon'da 3.Tur ve Amerika Açık'ta da yarı final gördü.

Amerika Açık'ı sakatlık yüzünden kaçırmıştı ve sonrasında da bunun sıkıntısını yaşadı. Nasıl bir form grafiğinde burada olacağını kestirmek çok zor fakat buna karşın "Tek bacakla da olsa İstanbul'da olacağım." minvalinde bir de açıklaması var ki tutkusunun ne kadar üst düzeyde olduğunun göstergesi. Bir sporcu için bu kesinlikle çok önemli. Aynı zamanda çiftlerde de mücadele olacak olan Errani'nin işi zor. Turnuva'ya hırsı ve isteğiyle önemli bir renk katacağına ise adım gibi eminim. Biz Türkler sıcak kanlı ve hırslı insanları severiz. Maç içinde Errani'ye destek bu noktadan gelecektir.

Li Na #8:İkinci Bahar Yaşıyor Ömrüm



Çin Tenisi'nin şüphesiz ki göz bebeği Li Na, futboldaki İtalyan forvetvari bir biçimde geç açılanlardan. 30 yaşındaki tenisçi kariyerinde ikinci kez bir Sezon Sonu Şampiyonası'na katılmaya hak kazandı. Naif kişiliği ve maç sonlarında o sempatik İngilizcesi ile verdiği röportajlar ile seyircilerin her zaman "sempati güzeli" dalında bir numarası oldu.

Bu yıl sadece Cincinnati'yi kazanabilen Na, Roma'da Maria Sharapova ve Montreal'de Petra Kvitova'ya Sidney'de de Victoria Azarenka'ya elenerek toplamda dört kez final gördü. Grand Slamler'de de geçen yılki performansından çok uzak. Avustralya Açık ve Rolland Garros'da 4.Turu, Wimbledon'da 2.Turu ve Amerika Açık'ta da ancak 3.Turu görebildi.

Bu yıl 41 galibiyet ve 15 mağlubiyet gören Na, ilk 10'daki rakiplerine karşı 7-8 istatistiğini tutturdu.

Li Na belki de son kez bir Sezon Sonu Şampiyona'sı oynayacak. Geçen yıl iki mağlubiyet alarak elenmişti. Bu yıl da sonu büyük ihtimalle benzeri bir biçimde olacak ve grup aşamasında turnuvaya veda edecek. Turnuvaya renk katacağı aşikar fakat beklenti mi? I-ıh... Kendisi beni yanıltabilir mi? Pek tabii.


Kuralar ve Sistem



WTA Sezon Sonu Şampiyonası'nda grup kura çekimleri dün akşam yapıldı.

En iyi sekiz tenisçinin katıldığı Sezon Sonu Şampiyonası kura çekimlerinde sekiz raket de hazır bulundu. Geçen sene de olduğu gibi bu yıl da gruplar Kırmızı ve Beyaz olarak adlandırıldı. Kuralar şu şekilde:

Kırmızı Grup: Victoria Azarenka, Serena Williams, Angelique Kerber, Li Na
Beyaz Grup: Maria Sharapova, Agnieszka Radwanska, Petra Kvitova,Sara Errani

İlk iki sırada yer alacak olan tenisçilerin bir üst tura adını yazdıracağı turnuvada üst turda çapraz eşleşme usulü ile eşleşmeler oluşturulacak. 

Yarın 17.00'da başlayacak olan turnuvanın ilk gün programı da belli oldu. Sırasıyla A.Radwanska-P.Kvitova, S.Williams-A.Kerber ve M.Sharapova-S.Errani maçları oynanacak. 

27 Eylül 2012 Perşembe

Tokyo'da Üst Sıralar Silindi



WTA Toray Pan Pacific Open Turnuvası'nda çeyrek finalleri geçtik. Yarı final eşleşmelerinin adı belli oldu.

Bir numaralı seri başı Victoria Azarenka, Angelique Kerber'e 1-0 mağlup olurken baş dönmesi yüzünden maçı bırakmak zorunda kaldı. Daha önceden de bu sıkıntı yüzünden muzdarip olan Azarenka'nın bu konudaki tavrı nasıl olacak merakla bekleniyor. İki numaralı seri başı Maria Sharapova ise Avustralyalı raket Samantha Stosur'a 6-4 ve 7-6(10)'luk setler ile mağlup olarak elendi. Üç numaralı seri başı Agnieszka Radwanska ise dünya bir numarasının eski sahiplerinden Caroline Wozniacki'yi 6-4 ve 6-3 ile geçti. Son eşleşmede ise Rus Nadia Petrova bu yılın flaş isimlerinden olan Sara Errani'yi 3-6, 7-5 ve 6-3'lük setler ile geçmeyi başardı.

Yarı final eşleşmeleri ve karşılaşma tarihleri ise şöyle:

Nadia Petrova-Samantha Stosur 28.09.2012 TSİ 07.00
Angelique Kerber-Agnieszka Kerber 28.09.2012 TSİ 08.15

23 Eylül 2012 Pazar

Ev Sahibi Kazanmayı Bildi



Fransa'nın Metz şehrinde düzenlenen Mosolle Open'da şampiyon, ev sahibi raketlerden Jo-Wifred Tsonga'nın oldu.

Tsonga finaldeki rakibi Andrea Seppi'yi 6-1 ve 6-2'lik setlerle 2-0 geçmeyi bildi. Tsonga böylece ünvanını korumuş oldu.

ATP sıralamasında sekizinci sırada bulunan Tsonga'nın yeri değişmeyecek. Seppi ise yirmi altıncı sıraya çıkacak.

Klizan Yükselişte



ATP 250'lik turnuvalarından olan St.Petersburg Open'da şampiyon belli oldu.

Martin Klizan Fabio Fognini'yi 6-2 ve 6-3'lük setler ile eleyerek şampiyonanın galibi oldu.  Klizan bu sonuçlar 2004'te Marseille Open'da turnuvayı kazanan Dominik Hrbaty'den sonra ilk kez turnuva kazanan Slovak tenisçi oldu.

Dünya 45 numarası olan Klizan bu sonuçla 33. sıraya kadar yükselecek.

Sunshine 19. Kez



Seul'deki WTA KDB Korea Open Turnuvası'nda şampiyon belli oldu. Dünyanın eski bir numarası ve turnuvanın da bir numaralı seri başı olan Caroline Wozniacki Seul Olimpiyat Parkı'nda düzenlenen turnuvanın yeni sahibi.

Wozniazcki Fin rakibi Kaia Kanepi'yi 6-1 ve 6-0 ile bir saat yedi dakikada geçerek kolay bir galibiyet elde etti.

Wozniacki bu sonuç ile 19. WTA turnuvası şampiyonluğunu da ilan etmiş oldu.

22 Eylül 2012 Cumartesi

St.Petersburg'da Finalin Adı Kondu

Rusya'nın St.Petersburg şehrinde düzenlenen St.Petersburg Open Turnuvası'nda da Mosolle Open'da olduğu gibi finalistler belli oldu.

Bir numaralı seri başı Mikhail Youzhny, Martin Klizan'a 7(13)-6(11), 4-6 ve 6(3)-7'lik zorlu geçen setler ile mağlup oldu. Slovak Klizan'ın finaldeki rakibi ise Daniel Gimeno-Traver'ı 6-3 ve 6-4 ile geçen İtalyan Fabio Fognini oldu.

Klizan üç, Fognini ise dört numaralı seri başları olarak bu turnuvaya katıldılar. Final yarın TSİ 15.00'de.

Metz'de Finalistler Belli Oldu


Fransa'nın Metz şehrinde düzenlenen Mosolle Open Turnuvası'nda finalistler belli oldu.

Yarı finaldeki iki Fransız tenisçiden biri olan bir numaralı seri başı Jo-Wilfred Tsonga, sekiz numaralı seri başı Nikolay Davydenko'yu 6-0, 3-6 ve 6-4'lik setler ile 2-1 geçmeyi başardı. Finaldeki rakibi Andrea Seppi de diğer Fransız raket Gael Monfils'i 3-6, 6-1 ve 6-4'lük setlerle 2-1 geçti.

İkili arasındaki rekabette geçmişte üç maç kaydedilmiş. Geçen yılki iki karşılaşmayı da Tsonga kazanırken Seppi ise sadece bir kez 2008'de galibiyet yüzü görmüş.

Maç yarın saat TSİ 17.00'da başlayacak

22 Yıl Sonra Gelmeyen Zafer

Çin'in Guangzhou eyaletinde düzenlenen WTA GZ Open Turnuvası'nda şampiyon belli oldu.

Tayvanlı Su-Wei Hsieh rakibi Büyük Britanyalı Laura Robson'ı iki saat elli yedi dakika süren karşılaşma neticesinde 6-3, 5-7 ve 6-4 ile geçti.

On sekiz yaşındaki Laura Robson bir WTA turnuvasında yirmi iki yıl sonra finale ulaşan ilk kadın tenisçiydi. Robson bu turnuva öncesinde WTA sıralamasında kariyerinin en iyi sırası olan yetmiş dördü görmüştü.

Seul'de Wozniacki Eski Günleri Hatırlıyor

Güney Kore'nin Seul şehrinde düzenlenen WTA KDB Korea Open Turnuvası'nda finalistler belli oldu.

Bir numaralı seri başı ve eski dünya bir numarası Caroline Wozniacki finalde Kaia Kanepi ile eşleşti.

Wozniacki yarı finalde Rus Ekaterina Makarova'yı 6-1,5-7 ve 6-4'lük setler ile 2-1 geçti. Kanepi ise ABD vatandaşı Varvara Lepchenko'yu 6-4, 2-6 ve 6-4'lük setler ile finaldeki rakibi Wozniacki gibi 2-1 ile geçmeyi başardı.

Final pazar günü sabah TSİ 06.00'da başlayacak.

250'lik Turnuvalarda Yarı Finaller

Fransa'nın Metz şehrinde yapılan Moselle Open Turnuvası'nda yarı finali gördük. Bir numaralı seri başı Jo-Wilfred Tsonga yoluna Jesse Levine'i 6-3 ve 6-4'lük setler ile geçerek devam etti. Tsonga'nın rakibi Ivo Karlovic'i 6(5)-7, 7(8)-6(6) ve 6-0'lık setler ile geçen Nikolay Davydenko oldu. Diğer yarı finalistler ise Florian Mayer'i 7-5,6-2'lik setler ile geçen Andrea Seppi ve iki numaralı seri başı Philipp Kohlschreiber'i 6(3)-7, 6-4, 6-4 ile geçen Fransız Gael Monfils oldu. Karşılaşmalar bugün 16.45'te oynanacak.

Aynı tarihte Rusya'nın St.Petersburg şehrinde devam eden St.Petersburg Open Turnuvası'nda da yarı finalistler belli oldu. Bir numaralı seri başı Mikhail Youzhny Guillermo Garcia-Lopez'i 6-4, 0-6 ve 6-3'lük setler ile 2-1 geçti. Youzhny'nin rakibi Slovak Martin Klizan oldu. Klizan, Richardas Berankis'i 6-3 ve 6-2'lik setler ile geçti. Diğer yarı finalistler ise Flavio Fognini ve Daniel Gimeno-Traver oldu. Sırasıyla Roberto Bautista'yı 6-4, 7-6(1) ve Flavio Cipolla'yı 6-2 ve 7-5'lik setlerle 2-0 ile geçemeyi başardılar. Bu turnuvada da maçlar bugün 16.45'te oynanacak.

20 Eylül 2012 Perşembe

250'likler ile Geçen Hafta


250'lik ATP turlarından biri olan Metz Moselle Open Turnuvası'nda çeyrek final eşleşmeleri belli oldu.

Turnuvaya bir numaralı seri başı olarak giren Jo-Wilfred Tsonga, ilk turu bay geçip ikinci turda Clement Reix ile karşılaştı. Vatandaşını 6-3'lük setler ile geçen Tsonga çeyrek finalde Jesse Levine ile eşleşti. Levine bir önceki turda Lucky Loser Michael Berrer'i 6-4,3-6 ve 6-0'lık setlerle geçmişti. Üç numaralı seri başı Marcel Granollers-Pujol ise şanssız biçimde 1-0 geride iken sakatlık sebebiyle maçı bırakmak zorunda kaldı. Rakibi Ivo Karlovic de bu sayede Nikolay Davydenko ile eşleşmiş oldu. Beş numaralı seri başı Andrea Seppi ise ev sahibi raketlerden Vincent Millo'yu 6-2 ve 6-1'lik setlerle geçerek dört numaralı seri başı Florian Mayer'in rakibi oldu. Mayer ise James Blake'i 6(4)-7, 6-3 ve 6-4'lük setler ile geçerek çeyrek finale çıkmayı başardı. Yedi numaralı seri başı Gael Monfils de Nicolas Mahut'u 7-6(4) ve 7-5'lik setlerle mağlup etti. Monfils, Benoit Paire'yi 6-2, 1-6 ve 6-2'lik setler ile geçen Philipp Kholschreiber'in rakibi oldu.

Aynı tarihte başlayan yine 250'lik St.Petersburg Open'da da çeyrek finalistler belii oldu.

Bir numaralı seri başı Mikhail Youzhny Kanadalı Vasek Pospisil ve Rajeev Ram'ı 2-0'lık maçlarla eledi. Youzhny'nin rakibi ise Paolo Lorenzi'nin 1-0 yeniliyorken maçtan çekilmesi neticesi adını bir üst tura yazdıran Guillermo Garcia-Lopez oldu. Üç numaralı seri başı Martin Klizan ise Rus Mikhail Elgin ve Simoene Belelli'yi 2-0'lık maçlarla eleyip, rakibi Jurgen Zopp'un 1-0 yeniliyorken çekilmesi ile adını bir üst tura yazdıran Litvanyalı Richardas Berankis ile eşleşti. Dört numaralı seri başı Fabio Fognini ise zorlanmadan adını çeyrek finale yazdırıp Roberto Bautista-Agut ile eşleşti. İki numaralı seri başı Denis Istomin'i 2-1 ile eleyen Lukasz Kubot ise Daniel Gimeno-Traver'a 2-0 ile elendi. Gimeno Traver'ın rakibi ise İtalyan Flavio Cipolla oldu.

Çeyrek finaller yarın akşamüstü başlayıp geceye kadar devam edecek.

Timea Babos Interview

Our first interview with young talented tennis player Timea Babos...

-First of all i want ask about your juniors career. Except for the Australian Open, you have reached three slam victory in the doubles in 2010. But you were not successfull singles. How do you explain that?

Timea Babos: Well first of all I was number 2 in the world and reached the semi finals of Wimbledon and also the quarters of Australia. I also won lots of big Grade 1 events, so to me I and many others I had a successful junior career, of course I would have liked to have won a junior slam but that does not mean I was not successful.

-Made your professional debut last year, proved yourself in the performance of the ITF tournaments. Won first WTA title you started effectively in 2012. That was the most important moment of your professional career?

Timea Babos: Monterrey was so special, to win my first WTA title was huge and also to beat Errani in the semi finals was great too. Also my Wimbledon Ladies debut was special and winning my opening match. I can also not forget the Olympics and the opening ceremony, that was very special too.

-You won Monterrey in the February. I watch a few your matches in the Monterrey. You defeated Sorana and Sara until the final. You have powerful serves and forehands. You are ambitious (I remember final, one games turned from 0 to 40.) I think your potential too much, maybe join first 20. What about your career in the future?

Timea Babos: First of all I want to keep improving and be the best I can be, I know I am capable of the very best and I want to be amongst the best in the top 10, 5, 3 and I know if I am consistent the ranking will come. My dream is to win Wimbledon and I think my game is pretty well suited to grass, so we will see.

-You play Olympics, represented the country and won the first tour matches. What did you feelings? I hope you will play the Rio 2016.

Timea Babos: It was an awesome feeling, especially with it being at Wimbledon which is my favourite tournament, it was something I will never forget and I definitely plan on being in Rio!

-Finally, Konta defeat you this US Open.. What's your purpose next grand slams?

Timea Babos: The Konta match was the most disappointing of my career and one I just want to forget. In 2013 I want to make the 2nd week of a slam for the first time and really start to put myself in the mix with the best players.

İbrahim Tilki&Ufuk Tolga Aldırmaz

Timea Babos Röportajı

Blogu açalı yaklaşık 2 ay oluyor. Güncelliği bazen kaçırıyoruz maalesef. Takip eden az ama öz kişiden gelen geri dönüşler 'güzel bir iş oluyor ama daha güncel olsa ya' şeklinde olunca biz de güncelliği sağlama konusunda önden ilk röportajımızı yaparak ilk adımı atmış olduk.

Röportajın kahramanı ise Timea Babos. Blogun yazarlarının wonderkid tenisçiler listesinde ön saflarda yer alıyor Macar raket. İmkanlar mail yoluyla ufak bir söyleşiye izin verdi. Buyrun röportajın Türkçesi:

-İlk olarak Junior kariyerin hakkında bir soru sormak istiyorum. 2010 yılında Avustralya Açık hariç çiftlerde üç Grand Slam kazandın ancak teklerde çiftlerdeki kadar başarılı bir Junior kariyeriniz olmadı. Bunu neye bağlıyorsun? 

Timea Babos: Evet, ilk olarak Junior kariyerimde dünya iki numarasıydım ve Wimbledon'da yarı final, ayrıca Avustralya Açık'ta da çeyrek final gördüm. Bunun yanı sıra birçok Grade 1 turnuvası kazandım. Bana ve birçoklarına göre başarılı bir Junior kariyeri geçirdim. Tabii ki Junior Slam kazanmak isterdim fakat kazanmamak başarısız olduğum anlamına gelmez.

-Geçtiğimiz yıldan beri profesyonel turdasın, kendini ITF Turları'nda kanıtladın. 2012 yılına etkili girerek ilk WTA Turnuva zaferini elde ettin. Bu zafer senin profesyonel kariyerinin en önemli anı mıydı? 

Monterrey oldukça özel, benim ilk WTA zaferim. Muazzamdı. Errani'yi yarı finalde elemek de müthişti. Ayrıca Wimbledon'daki ilk maçım ve bu maçı kazanmam da özeldi. Ek olarak Olimpiyatları ve açılış törenini de unutamam, diğerleri kadar önemliydi.

-Şubatta Monterrey'i kazandın. Bu turnuvadaki birkaç maçı izleme şansım oldu. Finale kadar Sorana Cristea ve Sara Errani'yi elemeyi başardın. Güçlü forehand ve servislerin var. Aynı zamanda hırslısın (finalde bir oyunu 0-40'tan çevirdiğini hatırlıyorum.).  Bana göre potansiyelin oldukça yüksek. Adını ilk yirmiye bile  yazdırabilirsin. Kariyerinin devamı hakkında neler düşünüyorsun?

İlk olarak gelişimimi sürdürmek ve olabildiğim kadar iyi olmak istiyorum. En iyiler arasına girebilecek becerim var. En iyi ilk 10, 5, 3 arasında olmak istiyorum ve istikrarlı olursam bunu başaracağım. Hayalim Wimbledon'ı kazanmak ve oyunum çime yatkın, göreceğiz.

-Olimpiyatlarda ülkeni temsil ettin ve ilk tur maçlarını kazandın. Neler hissettin? 2016 Rio'da da seni izleyeceğimizi umuyorum.

Wimbledon zaten benim favori turnuvamdır, harika hissettim. Asla unutmayacağım ve hedefim Rio'da olmak.

-Son olarak, 2012 Amerika Açık'ta Johanna Konta'ya elendin. Gelecek Grand Slamler'deki hedeflerin nelerdir?

Konta maçı kariyerimde en çok üzüldüğüm anlardandı ve bu maçı ardımda bırakmak istiyorum. 2013'te bir Grand Slam'de ilk kez ikinci haftayı görmek ve kaliteli raketlerle mücadele etmek istiyorum.

İbrahim Tilki&Ufuk Tolga Aldırmaz

11 Eylül 2012 Salı

Murray 76 Yıllık Hasreti Bitirdi

Amerika Açık'ta beş saati bulan tek erkekler finalinde mutlu ayrılan taraf Andy Murray oldu.

Arthur Ashe Stadyumu'nda oynanan final karşılaşması uzun ama sıkıcı ralliler, basit hatalarla başlarken karşılıklı kırılan servisler ve kaçak vuruşlarla ilk set tie-break'e gitti. Tie-break'te beş kez set puanını değerlendiremeyen Murray altıncı denemesinde istediğini aldı ve 12-10'luk tie-break sonucuyla ilk seti almayı başardı. Bu sette ise 54 vuruşluk ralli istatistiklere not olarak düşüldü. İlk set yaklaşık bir buçuk saat sürdü. Yakaladığı ivmeyi ikinci sete de taşıyan Murray üst üste oyunlar alarak bir anda 4-0'ı buldu. Bu bölümde Novak Djokovic kendini bolca yerde bulunca sanılandan daha kısa bir final sezgisi ortaya çıksa da Sırp raketin oyun karakterini bilenler o yanılgıya düşmedi ve durum 5-5'e geldi. Sonrası yine Murray üstünlüğü. Önce servis oyununu alan 3 numaralı seribaşına, Djokovic kendi servis attığı oyunda yaptığı basit hatalarla yardımcı olunca ikinci set 7-5'le Murray'in oldu.

Üçüncü set ise klasik bir Novak Djokovic geri dönüşünlerinden birine sahne oldu. Üçüncü ve yedinci oyunda servisler kıran Sırp tenisçi seti 6-2 kazanırken umutlarını yeşertti. Bir sonraki sete servis kırarak başlayan Djokovic kortta esip gürleyen taraf olup bir de setin sonunda servis kırınca 6-3'ü görüp mücadeleyi final setine taşıdı. Bu etkileyici dönüşün en önemli nedeni ise Sırp raketin basit hatalarındaki gözle görülür azalma idi. İlk iki sette 19'ar basit hata yapan Djokovic üç ve dördüncü sette toplam 15 basit hata yaptı.

Şampiyonu belirleyecek son sette ise üst üste servis kırarak başlayan Andy Murray rahatlarken, Djokovic'in kırılan servislerden birini geri alması ufak bir acaba yaşattı. Altıncı oyunda love game'le stres yaşamadan avantajını koruyan Murray sonraki oyunlarda Djokovic'in bacağındaki sorunun da etkisiyle 6-2'lik son set sonucuyla Amerika Açık şampiyonluğuna ulaştı.

4 saat 54 dakika süren karşılaşma sonunda ilk grand slam'ini kazanan Andy Murray Britanyalıların grand slam kazanamama şanssızlığını da sonlandırmış oldu. Fred Perry 1936'da Britanya adına kazanılan son grand slam şampiyonuydu. Andy Murray tıpkı koçu Ivan Lendl gibi oynadığı beşinci slam finalinde zafere ulaşırken aynı yıl içinde hem Olimpiyat hem de Amerika Açık'ta ipi göğüsleyen ilk raket oldu.

Wimbledon'dan beri yükselişte olan Andy Murray bu yılki üçüncü şampiyonluğuna uzanırken ATP klasmanında da üçüncü basamağa yükseldi. Dünkü karşılaşma sonunda ise Rafael Nadal'ın sakatlıktan nasıl döneceğinin belirsizliği, Roger Federer'in kariyerinin son döneminde olması 2013 için akıllara müthiş bir rekabeti getirdi: Novak Djokovic-Andy Murray... Oyun karakterleri birbirine benzeyen iki raketin maçlarında bazen kalite düşse de çekişme sürekli olarak çok fazla oluyor. Gelecek yılki finallere yazın bu karşılaşmayı. Bu ikilinin karşı karşıya geleceği daha çok final var...

10 Eylül 2012 Pazartesi

İkincilik Konuşmasını Hazırlarken Şampiyonluk!

"İkincilik konuşmamı hazırlarken şampiyon oldum.Hala inanamıyorum!"
                                               

Yılın son Grand Slam'i olan Amerika Açık'ta WTA finalini geride bıraktık. Finalde Serena Williams, Victoria Azarenka'yı 6-2, 2-6 ve 7-5'lik setler ile 2-1 mağlup etmeyi başardı.

Arthur Ashe'de oynanan maça Serena Williams klasik ama tam yerinde olan bir tabirle "fırtına gibi girdi". İlk üç oyunu sadece on dakikada alması klasik o dominasyonla başlayan maçlarını bir kez daha hatırlattı. Ardından Azarenka'ya sadece iki oyun vererek otuz altı dakikada seti tamamlamasını bildi. 6-2 ile geçilen setin ardından ikinci sette Azarenka servis kırarak momentumu lehine çevirdi. Beşinci oyunda da servis kırarak seti 6-2 ile kazanıyordu. Hem fiziksel hem de mental açıdan ilk sete oranla çok daha iyi bir Victoria Azarenka izledik fakat klasik Williams düşüşüne de tekrar şahit oldu. 1-1'lik eşitlik bize 1995'den sonra ilk kez üçüncü sete uzayan bir Amerika Açık Finalini de getiriyordu. Üçüncü set tam bir denge oyununa sahne oluyordu. Üç ve dördüncü oyunlarda birer kez servis kırdıran ikili Azarenka'nın yedinci oyunda servis kırışına kadar başa baş mücadele ediyordu. Bu noktadan sonra Azarenka ipleri eline aldı ve durumu 5-3'e kadar getirdi fakat Williams servis oyununa tutunarak maça ortak olma çabasındaydı ki bunu başardı. Onuncu oyunda panik havasına bürünen Azarenka'nın servisini de kırınca özgüveni de doğal olarak yerine geliyordu. Servis oyununu alıp son oyunda da servis kırmayı başararak 2012 Amerika Açık şampiyonluğunu da ilan etmiş oldu. İki saat on sekiz dakika süren maç, 1981 yılından sonraki süreçte en uzun süren maç olarak tarihteki yerini aldu.

Serena Williams böylelikle Amerika Açık'ta dördüncü, toplamda ise on beşinci Grand Slam şampiyonluğunu elde ediyordu. Victoria Azarenka ise ikinci kez oynadığı bir Grand Slam finalinde ilk kez mağlubiyeti tattı. İkilinin çekişmesinde toplamda on birinci mücadele olan bu final yine Williams'ın hanesine yazılarak 10-1 olarak değişti. Ayrıca Azarenka bu yıl Madrid, Wimbledon ve Olimpiyatlar'ın ardından dördüncü kez Williams'a karşı mağlubiyet almış oldu.

Turnuva'nın ardından WTA sıralamasında ilk onda herhangi bir değişim söz konusu değil. Sıralamaya bakacak olursak:

1.Victoria Azarenka
2.Maria Sharapova
3.Agniezska Radwanska
4.Serena Williams
5.Petra Kvitova
6.Angelique Kerber
7.Sara Errani
8.Na Li
9.Samantha Stosur
10.Marion Bartoli


31 Ağustos 2012 Cuma

Amerika Açık Günlüğü #4

Dördüncü günde ana gündem Andy Roddick'in emeklilik kararı olurken korttaki mücadele de izlenmeye değerdi. Erkeklerde sürpriz sonuçlar olurken, kadınlarda diğer günlere oranla daha dengeli sonuçlar ortaya çıktı.

Servis Kıran Kazanır Maçında Kerber Güldü
Günün son maçında Arthur Ashe'de tenisseverleri doyuran bir mücadeleyi geride bıraktık. Sezonun yükseleni Angelique Kerber, en iyi günleri geride kalan Venus Williams'la karşı karşıya geldi. İlk beş oyun sonunda servis oyununu kazanan olmazken Kerber 4-2'yi bulup bir de üstüne servis kırınca, seti almak için attığı servislerde de başarılı olarak ilk seti 6-2'yle hanesine yazdırdı. İkinci set hem çekişmeli hem de uzun süren oyunlarla başlarken, set içinde tam 17 kez oyun 40-40'ta eşitlendi. Venus setin sonunda vites arttırarak 7-5'i buldu, mücadele final setine taşındı. Daha önceki sete oranla daha az basit hata yapan raketler kendi servislerinde daha etkin oldular. Venus servis kırıp 4-2'yi bulsa da Kerber hemen dengeyi sağlayıp 11.oyunda servis kırarak 7-5'le seti ve maçı almayı başardı. 2012 yılında Madrid'in mavi toprağında ve Olimpiyatlar'da Wimbledon çimlerinde karşı karşıya gelen ikilinin sert zemindeki buluşmasından da Angelique Kerber galibiyetle ayrıldı. Venus Williams'ın Kerber karşısındaki tek galibiyeti ise 2009 Avustralya Açık ilk turunda.

Tsonga Klizan'a Tosladı
Erkekler tenisinin en dengesiz oyuncularından olan Jo-Wilfried Tsonga neden bu kadar yetenek arasında bir grand slam zaferinin olmadığı bir maçın sonunda Martin Klizan'a karşı beklenenin altında kalarak 6-4, 1-6, 6-1 ve 6-3'lük sonuçlarla boyun eğdi ve Amerika Açık'a 2.turda veda etti. Tsonga bu maçı geçip yarı finale hatta finale de gidebilirdi. Geçen yıl Wimbledon'da Federer'i 2-0 geriden gelip yenen de 2008 Avustralya Açık'ta final gören de aynı Tsonga. Şaşırmamak lazım bu tip şeylere ancak böyle dengesizlikler daha üst turlarda oluyordu 2.tur biraz erken oldu Fransız raket için.

Eski Toprakların Maçında Kazanan Fish
'Federer ve diğerleri' adlı 81 kuşağında diğerlerinin en önemli isimlerinden olan Mardy Fish ve Nikolay Davydenko karşı karşıya geldi. Rus Davydenko maça çok etkili başladı ve 3-0'ı yakaladıktan sonra setin sonuna kadar break avantajını korudu ve ilk seti 6-4'le almayı başardı. İkinci sette servisler kırılmayınca, tie-break'ten de galip ayrılan Davydenko olurken maçın üçüncü setinden itibaren Davydenko daha az efor koyarken ibre her geçen oyun sonunda biraz daha Fish'e kayıyordu. Setlerde iki farkla geride olmasına rağmen 6-2, 6-1 ve 6-2'lik üst üste iyi setler çıkaran Amerikalı oyuncu 3.tura yükselmeyi başardı.

Tek kadınlarda Serena Williams, Agnieszka Radwanska, Ana Ivanovic, Maria Kirilenko, Sara Errani ve Dominika Cibulkova gibi raketler aksilik yaşamadan yollarına devam ettiler.

Erkeklerde ise 1 numaralı seribaşı Roger Federer, Bjorn Phau'ya şans tanımazken Tomas Berdych, Milos Raonic, Jeremy Chardy, Nicolas Almagro, Marin Cilic ve Feliciano Lopez de maçlarından galibiyet çıkardılar.

Andy Roddick Emekli Oluyor

2003 yılında Amerika Açık'ta zafere ulaşan, buradaki 30 yaşına girdiği gün basın toplantısı düzenleyen eski dünya 1 numarası Andy Roddick aktif tenis kariyerine nokta koyacağını açıkladı.

Etkili servislerine rağmen Roger Federer'in gölgesinde kalan bir kariyer, daha sonra Nadal, Djokovic ve Murray'in eklenmesiyle şampiyonluklar hep yarınlara kaldı Amerikalı raket için.

İkinci turda bu gece tenisin Batuhan Karadeniz'i Bernard Tomic'le karşılaşacak, en azından son turnuvasında güzel bir ders versin genç rakete. Kim Clijsters'ten sonra bir 2000'li dönemin jenerasyonundan tenisçi de raketini asıyor, büyüdük mü ne?

30 Ağustos 2012 Perşembe

Amerika Açık Günlüğü #3

Amerika Açık'ta ikinci tur maçları oynandı. Günün tek sürprizi hoş olmadı, Kim Clijsters Amerika Açık'a ikinci turda veda ederek tenis kariyerini noktaladı.

Clijsters'ten Buruk Veda
29 yaşındaki Belçikalı Kim Clijsters daha önce 2003'te finalde kaybettiği 2005, 2009 ve 2010'da ise zirveye çıktığı Amerika Açık'tan sonra kariyerini sonlandıracağını açıklamıştı. İlk turu geçen Clijsters, ikinci turda Britanya'nın kadınlardaki umudu 18 yaşındaki Laura Robson'la karşı karşıya geldi. İlk sette servis kırıp 3-1'i bulan taraf Clijsters olsa da dokuzuncu oyunda servisini geri alan Robson seti tie-break'e götürdü, burada 7-4'ü bularak dengeyi kendi yönüne kaydırmayı başardı. İkinci sette de ilk servis kıran Clijsters olsa da bir sonraki oyunda denge gelince, bir kez daha tie-break görüldü. Bu sefer 7-5'i bulan Robson adını bir üst tura yazdırırken, Kim Clijsters da veda ediyordu sevenlerine.

Haas Gulbis'i Aşamadı
Bu yıl aldığı sonuçlarla 21.sıraya kadar yükselip Amerika'ya formda gelen Tommy Haas, daha önce bir kez karşılaştığı Letonyalı Ernets Gulbis'e karşı etkin başlayıp ilk iki seti 6-3 ve 6-4'le almayı başardı. Üçüncü sette de servis kırmayı başaran Alman raket, uzun süren altıncı oyunda avantajını koruyamadı ve rüzgar Gulbis yönünde esmeye başladı. Önce 6-4'le üçüncü seti, sonra birer kez servis kırarak 7-5 ve 6-3'le diğer setleri ve neticesinde maçı almayı başardı Gulbis.
3 numaralı seribaşı Andy Murray, ATP klasmanında ilk 100 dışında olan Hırvat Ivan Dodig'le üçüncü tura yükselebilmek için karşılaştı. Maç boyu etkin oyunu ve kırdığı servislerle rahat bir görüntü çizen Murray 6-2, 6-1 ve 6-3'le maçtan galip çıkmayı başardı.
David Nalbandian çekilince, Florent Serra ile ilk tur maçına çıkan Juan Martin Del Potro için rakibin değişmesi çok bağlayıcı olmadı. Setler içinde çekişmeli geçen maç sonunda 6-4, 7-6(4), 6-4'lük sonuçla ikinci tura yükseldi Arjantinli raket.
Fransız Guillaume Rufin'le karşılaşan Janko Tipsarevic setlerde 2-0 geriye düştüğü karşılaşmada sonraki setleri 6-2, 6-3, 6-2 alarak 3 saat 41 dakika sonunda korttan mutlu ayrılan taraf olurken, 4 numaralı seribaşı David Ferrer, 26 yaşındaki Kevin Anderson'u 6-4, 6-2, 7-6(3)'yla mağlup etmeyi başardı.

Kadınlarda Başka Sürpriz Yok
Amerika Açık'ın favorilerinden olan Victoria Azarenka, Maria Sharapova ve Petra Kvitova rakiplerine karşı maçı domine ederek rahat galibiyetlere ulaşırken, bir süredir düşüşte olan Li Na, Casey Dellacqua'yı 6-4'lük setlerle devirmeyi başardı.
Son şampiyon Samantha Stosur, Rumen Edina Gallovits'e hiç şans tanımadı ve 6-3, 6-0'lık setlerle adını üçüncü tura yazdırırken, Fransız Marion Bartoli ise Romina Oprandi karşısında 6-1, 1-6 ve 7-5'lik sonuçla galip ayrılırken bu sonuçla WTA klasmanında Caroline Wozniacki'yi resmen ilk 10'un dışına çıkardı.

29 Ağustos 2012 Çarşamba

Amerika Açık Günlüğü #2

Amerika Açık'ta ikinci gün ilk tur maçlarıyla devam etti. Erkeklerde favori raketler rahat bir şekilde turlarken, kadınlarda ise yine sürpriz sonuçlar ortaya çıktı.

Wozniacki Begu'ya Takıldı
Geçtiğimiz iki yılı da 1 numarada tamamlayan Danimarkalı Caroline Wozniacki, ilk tur maçında Rumen Irina-Camelia Begu karşısında fazla varlık gösteremedi. Wozniacki'ye karşı servislerini kırdırmayan Begu, 6-2'lik iki setle rahat bir galibiyete uzandı. Wozniacki'nin bu düşüşü WTA Sıralaması'nda da onun ilk 10 dışına çıkmasına kadar uzanacak gibi. Hak etmeden 1 numarada yer almanın cezasını çekiyor Danimarkalı raket, buraları hak etmiyordu, daha da aşağılarda görmek dileğiyle.

Günün önemli maçlarından olan Urszula Radwanska-Roberta Vinci karşılaşmasında ise İtalyan Vinci, küçük Radwanska'ya acımadı ilk seti 15 dakika süren maçta 6-1'lik ezici set skorlarını bularak üst tura yükselmeyi başardı.
Agnieszka Radwanska, Serena ve Venus Williams, Angelique Kerber, Maria Kirilenko gibi isimler sürprize izin vermeden rakiplerine karşı domine sonuçlarla tur atlarken, Dominika Cibulkova ve Sara Errani ise tie-break'lerle birer set vermelerine karşın çarpışmadan galip çıkmayı başardılar.

Erkeklerde Favoriler Dolu Dizgin
Kadınlarda sürprizler sürerken erkeklerde ise 2.gün korta çıkan Novak Djokovic, JW Tsonga, Andy Roddick, Tomas Berdych, Nicolas Almagro gibi önemli raketler fazla zorlanmadan bir üst tura yükselirken tek sürpriz sayılabilecek sonuca Guillerme Garcia-Lopez imza attı. Klasmanın 68 numarasında yer alan 29 yaşındaki İspanyol tenisçi, Arjantinli Juan Monaco'yu setlerde 0-2 geriye düştüğü karşılaşmada 4 saat 36 dakika sonunda muhteşem bir geri dönüşle 3-6, 1-6, 6-4, 7-6(6), 7-6(3) sonuçlarıyla devirerek harika bir işe imza attı.

28 Ağustos 2012 Salı

Amerika Açık Günlüğü #1

Sezonun son grand slam'i Amerika Açık'ta ilk gün tamamlandı. Kadınlarda daha çok sürprizin olduğu ilk tur maçlarında önemli seribaşları aksaklık yaşamadan tur atlamayı başardı.

Almanlar'dan Erken Veda
Günün ilk sürprizine Alman raketler imza attı. Rumen Sorana Cirstea'yla karşılaşan Sabine Lisicki karşılıklı servislerin kırıldığı ilk seti 6-4'le kazanmayı başardı. İkinci sette durum 2-2 olduktan sonra seri şekilde dört oyun alan Cirstea 6-2'yle mücadeleyi final setine taşıdı. Son sete de Cirstea servis kırıp 3-0'ı bularak başladı. Çekişmeli geçen oyunların sonunda sekizinci oyunda üç kez servis kırma şansı bulan Cirstea, ikinci şansında bunu değerlendirerek yine 6-2'yi bularak Lisicki'ye erken veda yaptırdı.
Bir diğer Alman Julia Goerges ise Pliskova ikizlerinden sarışın olan Kristyna ile karşılaştı. İlk sette çekişmeli oyunların sonunda tie-break'i 7-4 kazanan Çek raket ikinci sette de 1-1'den sonra yeniden gaza basıp rakibine oyun aldırmadan 6-1 kazanarak Goerges Amerika'ya erken veda etmek zorunda kaldı.
Bir diğer önemli Alman raket Andrea Petkovic'in 26 yaşındaki Romina Oprandi karşısında özellikle ilk setteki zayıflığı neticesinde İsviçreli Oprandi 6-2 ve 7-5'le bir üst tura yükselirken, Lisicki-Kerber-Goerges-Petkovic dörtlüsünden üçü ilk günden turnuvaya veda etti.

Favoriler Rahat
Günün ilk maçlarında erkeklerde 3 numaralı seribaşı Andy Murray, Alexan Bogomolov'u 6-2, 6-4, 6-1'le geçerek üst tura adını yazdırmayı başarırken, kadınlarda son şampiyon Sam Stosur ise Hırvat Petra Martic'i 6-1'lik iki setle bir saatten daha kısa sürede yenmeyi başardı.
1 numaralı seribaşlarından Roger Federer, ev sahibi Donald Young'a fazla şans tanımadan 6-3, 6-2, 6-4'le rahat bir şekilde rakibini saf dışı bıraktı. Kadınlarda Victoria Azarenka, Alexandra Panova'yı adeta korttan silerken ilk seti 6-0'la alırken Rus Panova sadece beş puan alabildi. İkinci seti de 6-1 alan Belaruslu tenisçi yorulmadan üst tura çıktı. Kadınlarda diğer önemli raketler Maria Sharapova ve Petra Kvitova rakiplerine set vermeden üst tura yükselmeyi başardılar.

25 Ağustos 2012 Cumartesi

Teksas Açık Vinci'nin

Amerika'nın Teksas eyaletinde düzenlenen Teksas Açık Tenis Turnuvası'nda kazanan İtalyan Roberta Vinci oldu.

Üç numaralı seri başı olan Vinci, finalde iki numaralı seri başı olan Sırp Jelena Jankovic'i 7-5 ve 6-3'lük setler ile mağlup etmeyi başardı.

Vinci böylece kariyerinin yedinci tekler turnuvasını da kazanmış oldu.

24 Ağustos 2012 Cuma

Federerrrr



İsviçre ve tenis dünyasının efsane, İsviçre'nin bir diğer efsanesinin reklam filminde. Ekselanslarının sabrını iyi zorluyorlar...

Sharapova vs Jimmy Fallon

Ülkemizde CNBC-E kanalında da yayınlanan "Late Night with Jimmy Fallon" adlı programa konuk olan WTA'in yıldızlarından Maria Sharapova ile Jimmy Fallon arasında oynanan "beer-pong" karşılaşmasını ve eğlenceli diyaloğu bu videodan izleyebilirsiniz:



Kişisel Yorum: Bu kadının yeri çok ayrı. 

USOpen Çizgi Hakemine Tutuklama


ABD'nin New York kentinde tenis dünyasında "Lolo" olarak bilinen 70 yaşındaki Lois Ann Goodman, 80 yaşındaki eşinin kafasına kahve fincanı ile vurarak öldürmekten tutuklandı. 

Savcı, ABD Açık Tenis Turnuvası'nda çizgi hakemi olarak görev yapmaya hazırlanan Goodman'ın, kocası Alan Goodman'ı California'daki evlerinde 17 Nisan'da öldürmekle suçlandığını açıkladı. 


Tenis hocası kadının ise, kocasının öldüğü bütün gün maçta olduğunu, eve döndüğünde kocasının cansız bedenini yatak odasında bulduğunu söyledi. 

Goodman, kocasının basamaklardan düştükten sonra yatak odasına çıkıp kalp krizinden ölmüş olabileceğini ifade etti. Ancak California polisinin evde bulunan kırık fincan, kan izleri ve otopsi sonucu adamın cinayete kurban gittiğine kanaat getirerek kadın hakkında yakalama karar aldığı belirtildi.


Kaynak:USA Sabah

Çağla 2/3'te Takıldı

Amerika Açık'ta kariyerinin ilk slam ana tablosunu kovalayan Çağla Büyükakçay, 2.eleme turunda eleme tablosunun 11 numaralı seri başı Lara Arrubarrena-Vecino ile karşılaştı. İlk seti İspanyol Arruabarrena, 8-6'lık tie-break'le kazanınca, ikinci sette daha rahat bir görüntü ortaya koydu ve 6-2'yle aldığı ikinci setle son eleme turuna yükseldi.

Bir kez daha Marsel İlhan ve Çağla Büyükakçay'a ilerleyen turnuvalar için başarılar dileyelim.

23 Ağustos 2012 Perşembe

Çağla İlk Engeli Aştı

Amerika Açık Elemeleri'nin ilk turunda temsilcimiz Çağla Büyükakçay, Amerikalı Ashley Weinhold'u 6-2 ve 7-5'lik iki set sonunda devirerek ikinci eleme turuna kalmayı başardı.

Daha önce grand slamlerde hiç ana tabloya kalamayan Çağla'nın önünde iki engel daha var ki ikinci rakibi 20 yaşındaki İspanyol Lara Arruabarrena-Vecino olacak. Arruabarrena, WTA klasmanında 117.sırada bulunurken, ilk 100'e henüz hiç giremedi.

22 Ağustos 2012 Çarşamba

Marsel 'Veda' Dedi

Daha önce Amerika Açık'ta iki kez(2009 ve 2011'de) 2.tura yükselme başarısı gösteren Marsel İlhan, Amerika Açık Elemeleri'nin ilk turunda Alman Mischa Zverev'e 6-1 ve 6-3'lük iki set sonunda mağlup olarak düşüşünü sürdürdü. Marsel İlhan hafta başında 10 basamak gerileyerek 160.sıraya kadar düştü ATP klasmanında burada geçen yıl 2.tur oynadığı için önemli bir puan kaybına maruz kalacak temsilcimiz. 2012 çok güzel geçmiyor Marsel için bu uzuun bir yazı konusu olabilir, çeşitli sebeplere bağlanabilir elbette. Her çıkışın bir inişi olduğu gibi, her inişin de bir çıkışı olduğunu hatırlatmak lazım. Bu da hala umutlu olma sebebi ancak resmin büyük bölümü karanlık, bu vedalar çok erken olmaya başladı.

19 Ağustos 2012 Pazar

Yeni Favori Final: Federer-Djokovic

Cincinnati Açık'ta erkeklerde yarı final maçları oynanırken, ATP'nin 1 ve 2 numaraları Roger Federer ve Novak Djokovic finalde birbirlerine rakip oldu. Bu final, bir süredir ATP Masters serilerine hükmeden Djokovic-Nadal finallerinin yerini alacak gibi duruyor.

Final 19.30'da NTV Spor ekranlarında olacak, tenisseverlere güzel bir bayram hediyesi tavsiye edilir.

Bayanlarda ise final karşılaşması Na Li ve Angelique Kerber arasında oynanacak ve saat 23.00'te. Cincinnati'yi biraz yavaş geçtik blog olarak, ancak şu aralar yoğunluktan anca kişisel işlerimize yetişebiliyoruz. Amerika Açık'ta çok daha etkin, hergün olarak güzel işler yapacağız emin olabilirsiniz. Herkese iyi bayramlar!

18 Ağustos 2012 Cumartesi

Djokovic vs Sharapova

Novak Djokovic ve Maria Sharapova tenis dünyasının en renkli insanlarından. HEAD sponsorluğunda Djokovic vs Sharapova'yı  20 Ağustos'ta merakla bekliyoruz.

Cincinnati'de Son Dört Belli Oldu

ATP Masters Serisi turnuvalarının en önemlilerinden Cincinnati Açık'ta çeyrek finaller tamamlandı. Erkeklerde Roger Federer vatandaşı Stanislas Wawrinka ile eşleşirken, 2 numaralı seribaşı Novak Djokovic ise Arjantinli Juan Martin Del Potro'nun rakibi oldu. Kadınlarda ise 1 numaralı seribaşı Agnieszka Radwanska, Li Na'ya boyun eğerek çeyrek finalde elenirken Çinli raketin rakibi Venus Williams oldu. Diğer yarı final mücadelesi ise iki solak raket Petra Kvitova ve Angelique Kerber arasında oynanacak.

Erkeklerde çeyrek final maçlarında Roger Federer, Mardy Fish'i bir buçuk saatin sonunda 6-3 ve 7-6(4) yenerek yarı finale adını yazdırmayı başardı. Maç boyu rakibine hiç servis kırma puanı dahi göstermeyen İsviçreli raket kendi servis oyunlarında rakibine toplamda 12 puan verdi.

Milos Raonic'le Stanislas Wawrinka'yı karşı karşıya getiren mücadele ise Wawrinka'nın etkileyici dönüşüne tanıklık ettirdi. İlk seti 6-2 genç Raonic aldıktan sonra ikinci sette tie-break'e gidildi. Tie-break'i 7-5 alan Wawrinka mücadeleyi final setine taşıdı. Son sette ise 3-1'i bulan İsviçreli tenisçi 6-4'ü bularak vatandaşı Federer'in rakibi oldu.

3.Turda Andy Murray'i eleyen Jeremy Chardy ile 6 numaralı seribaşı Juan Martin Del Potro'ya 6-1 ve 6-3'le yenilirken, 2 numaralı seribaşı Novak Djokovic ise Marin Cilic'i 6-3 ve 6-2'lik setlerle devirdi.

Kadınlarda Angelique Kerber, Serena Williams'ı elemeyi başarırken, Petra Kvitova Pavlyuchenkova'yı mağlup edererk birbirlerine rakip oldular. 1 ve 3 numaralı seribaşları Agnieszka Radwanska ve Sam Stosur ise çeyrek finalde turnuvaya veda etmek zorunda kaldılar.

15 Ağustos 2012 Çarşamba

Sugarpovalar Hazır!

Maria Sharapova'nın şeker markası olan "Sugarpova"lar satışa hazır hale geldi.


14 Ağustos 2012 Salı

Kvitova Bu Yıl İlk Kez


Kanada'nın Montreal şehrinde düzenlenen WTA Rogers Cup bu sabaha karşı son buldu. Petra Kvitova, Li Na'yı eleyerek kupaya sahip oldu. 

Kvitova, 7-5, 2-6 ve 6-3'lük setler sonucunda rakibini mağlup etmeyi başardı. Kvitova'nın kazanılan toplam oyunlardaki yüzdesinin yalnızca elli iki olması maçtaki çekişmeyi de gözler önüne seren somut bir istatistik olarak göze batıyor.

Kvitova böylece bu yılki en iyi  sonucuna da imza atmış oldu. Aynı zamanda kariyerinin sekizinci turnuva galibiyetini de aldı. Li Na ise Sidney ve Roma'dan sonra bu yıl, üçüncü kez bir turnuva finalinde kaybetmiş oldu. 

13 Ağustos 2012 Pazartesi

Montreal'de Finalin Adı...



WTA Rogers Cup Montreal'de finalin adı belli oldu.

İlk finalist on altı numaralı seri başı Lucie Safarova'yı eleyen Li Na oldu. 3-6,6-3 ve 7-5'lik setler ile rakibini eleyen Li Na adını finale yazdırmış oldu. İlk sette servisini kırdırması neticesinde mental açıdan yaşadığı düşüşü set vererek ödemiş oldu. Son sette ise iki kez servis kırdırıp üç kez de kırmayı başardı. Çekişmeli geçen son seti de alarak maçı kazandı.

Diğer finalist ise beş numaralı Petra Kvitova oldu. Kviotva yedi numaralı seri başı ve eski dünya bir numaralarından Caroline Wozniacki'yi 3-6, 6-2 ve 6-3'lik setler ile elemeyi başardı. Toplam puanların yüzde elli sekizini alması ise maçı özetleyen cinstendi.

Final:

Petra Kvitova-Li Na/ 13.08.2012 17.00

Djokovic Toronto'nun Kralı



Kanada'nın Toronto şehrinde düzenlenen ATP Rogers Cup son buldu. 1000'lik turnuvayı kazanan Novak Djokovic yerini sağlamlaştırırken, finalist Richard Gasquet ise on üçüncü sıraya kadar yükseldi.

Maç bir saat iki dakika sürdü. Nole'ün baskın oyunu sayesinde kısa sürdüğünü söyleyebiliriz. Setleri 6-3 ve 6-2 kazanan Sırp raket kolaylıkla maçı almış oldu. Maç boyunca sadece üç kez servis oyunu kırmasına rağmen kendi servis oyunlarında yüzdeli atışlar sayesinde maçı almayı başardı. Toplam puanın yüzde altmış dördü gibi bir oran tutturması ise dominantlığı gösteren bir başka unsurdu.

12 Ağustos 2012 Pazar

Kupaya İki Kala

WTA Rogers Cup Montreal'de yarı final eşleşmeleri belli oldu.

İlk yarı finalist Agniezska Radwanska'yı eleyen Li Na oldu. 6-2 ve 6-1'lik baskın oyunlar sergileyen Çinli raketin beş kez servis oyunu kırdı. Na'nın rakibi ise on altı numaralı seri başı Lucie Safarova olacak. Safarova Roberta Vinci'yi 6-2'şerlik iki set ile mağlup etmeyi başardı. İkili arasındaki mücadelelerde Na 5-1'lik bir skor ile önde.

Diğer kısımda ise Tamira Paszek'i 6-3 ve 6-2'lik setler ile geçen Petra Kvitova ile wild card sayesinde turnuvada oynama şansı bulan Aleksandra Wozniak'ı 6-4'erlik setler ile mağlup eden Caroline Wozniacki karşılaşacak. Bu ikili arasındaki maçlarda ise 3-2 ile Wozniacki'nin bir üstünlüğü bulunmakta.

Yarı Final Eşleşmeleri:

Li Na-Lucie Safarova/12.08.2012 20.30
Petra Kvitova-Caroline Wozniacki/13.08.2012 00.00

Toronto'da Finalin Adı Kondu

Toronto'da düzenlenen ATP Rogers Cup'da finalin adı belli oldu.

Dün gece yapılan karşılaşmalar neticesinde ilk finalist John İsner'i 7-6(3) ve 6-3'lük setler ile geçen on dört numaralı seri başı Richard Gasquet oluyordu. Başa baş giden ilk sette servis kırma şansı tie-break setinde iki kez ile Gasquet'in eline geçiyor ve seti böylece kazanıyordu. İkinci sette ise Gasquet ağırlığını koyuyordu. Altınca oyunda servisi kırıp oyunu tabiri caizse akışına bırakması neticesinde set kendisine geliyor ve oyun, set, maç üçlemesini yapıyordu.

İkinci maçta ise iki Sırp birbirini eleme çabasındaydı. Novak Djokovic, Janko Tipsarevic'i 6-4 ve 6-1'lik rahat iki set ile evine yollamayı başardı. İlk sette başa baş giden oyun, son oyunda Tipsarevic'in servis oyununun kırılması ile son buldu. Nole'un ilk servisinden puan alma yüzdesi olan seksen dokuz sayısı aslında ilk setin bir nevi özeti idi. İkinci sette ise Nole çok daha rahat bir oyun icra etti ve dört ile altıncı oyunlarda servis kırarak 6-1 ile seti almayı başardı.

Altı yıl sonra bir binlik turnuvada finale çıkacak olan Gasquet ve Dojokovic'in mücadelesi ilginç olacak gibi gözüküyor. Djokovic en nihayetinde favori ancak Gasquet'in bu hafta baskın bir oyun oynadığını da unutmamak gerek. Final mücadelesi bu gece 2.00'da oynanacak.

Montreal Açıklarındayız Şimdi De...

Amerika Açık serilerinden olan WTA Rogers Cup'ta erkeklerde olduğu gibi çeyrek finali gördük. Bir numaralı seri başı Victoria Azarenka'nın ilk maçında çekilmesi turnuvayı daha da heyecanlı beklememize neden oluyordu. Tabii ki işlerin biraz daha kızışmasından ötürü.

İlk kısımda Azarenka'nın çekilmesi ile Tamira Paszek'e yol açılmış oldu. Paszek Goerges, Azarenka ve Suarez Navarro'yu geçerek adını çeyrek finale yazdırıyordu. Paszek'in rakibi ise Marion Bartoli gibi bir ismi geride bırakan beş numaralı seri başı Petra Kvitova oldu. İkinci kısımdan ise on iki numaralı seri başı Cibulkova'nın elenmesi ile görece rahatlıkla Caroline Wozniacki ile Cristina McHale'i zor bir maç sonucunda geçen Aleksandra Wozniak eşleşmiş oldu. Üçüncü kısımdan Ivanovic ve Kerber'i geçerek gelen Roberta Vinci biraz da sürpriz yapmış oluyordu. Rakibi Lucie Safarova da kendisi gibi dört numaralı seri başı Samantha Stosur'u eleyerek birbirlerine yaraşır bir mücadelenin taraflarını oluşturuyorlardı. Son parçada ise Sara Errani'yi geçen La Ni ile iki numaralı seri başı olan Agnieszka Radwanska eşleşti.

Çeyrek Final Eşleşmeleri:

Tamira Paszek-Petra Kvitova
Caroline Wozniacki-Aleksandra Wozniak
Roberta Vinci-Lucie Safarova
La Ni-Agnieszka Radwanska

11 Ağustos 2012 Cumartesi

Toronto Açıklarından Bildiriyorum...

Geldik Rogers Cup'a. Rogers Cup Amerika Açık Serileri'nin ATP 1000'lik turnuvalarından. Kanada'nın Toronto şehrinde düzenlenen turnuvada çeyrek finalleri geride bıraktık.

İlk kısımdan gelen bir numaralı seri başı Novak Djokovic, Tommy Haas ile karşılaştı. Djokovic buraya gelene kadar sırasıyla Tomic ve Querrey'i elerken Haas ise Nalbandian, Simon ve Stepanek'i geride bıraktı. Djokovic Haas'ı 6-3, 3-6 ve 6-3'lük üç set sonucunda eleyerek adını yarı finale yazdırmış oldu. Sırp raket vatandaşı Janko Tipsarevic ile karşılaşacak. Tipsarevic ise Marcel Granollers-Pujol'u 6-2 ve 6-4'lük iki görece kolay set ile geçmeyi başardı. Tipsy bu noktaya gelene kadar yine sırasıyla Youzhny ve Cilic'i, Granollers-Pujol ise Stakhovsky, Mayer ve Chardy'i saf dışı bırakmayı başarmıştı.

Diğer kısıma geçtiğimizde Richard Gasquet'in Kukushin ve Berdych'i eleyerek Mardy Fish'in rakibi olduğunu görüyoruz. Fish de Ebden ve Monaco'yu elemeyi başarmıştı. Bu ikilinin karşılaştığı çeyrek final mücadelesini ise rakibini 5-7, 6-1 ve 6-2'lik setler ile mağlup eden Fransız Gasquet oldu. Gasquet'in rakibi ise "dev" isim John Isner. Amerikalı raket Andujar, Kohlschreiber ve son olarak da Milos Raonic'i 7-6 ve 6-4'lük iki set sonunda eleyerek bu noktaya geldi.

Yarı Final Eşleşmeleri:

Novak Djokovic-Janko Tipsarevic
Richard Gasquet-John Isner

3 Ağustos 2012 Cuma

Olimpiyat'ta Tenis Günlüğü #7

2012 Londra Olimpiyatları'nda yarı final mücadelelerinin bulunduğu yedinci günü de geride bıraktık. Geriye sadece finaller ve üçüncülük mücadeleleri kaldı.

Erkeklerde tekler yarı finallerinin sonunda finalin adı Roger Federer-Andy Murray oldu. Son Grand Slam olan Wimbledon'ın finalistleri yine Merkez Kort'ta bu kez Olimpiyat altın madalyası için karşılaşacaklar. Roger Federer, uzunluğu ile tarihe geçecek olan mücadelede Arjantinli rakibi Juan Martin Del Potro'yu 3-6,  7-6(5) ve 19-17'lik setler ile elemeyi başardı. Andy Murray ise Sırp rakibi Novak Djokovic'i 7-5'erlik iki set sonucu 2-0 eledi. Buna göre İsviçre ve Büyük Britanya ülkelerinin en azından birer gümüş madalyası garantilenmiş oldu. Üçüncülük mücadelesinde ise Del Potro ve Djokovic ikilisi bronz madalya için ter dökecekler.

Kadınlarda yine tekler yarı finalleri geçildi. Yarı finalde karşılaşan Maria Sharapova vatandaşı Maria Kirilenko'yu 6-2 ve 6-3'lük oyunlar ile devirip finale adını yazdırdı. Bu bağlamda Ruslar en azından bir gümüşü garantilemiş oldu. Diğer taraftan ise Victoria Azarenka'yı 6-1 ve 6-2'lük dominant oyunla eleyen Serena Williams geliyor. Amerika Birleşik Devletleri adına da en azından bir gümüş garantilenmiş oldu. Azarenka ve Kirilenko bronz için korta çıkacaklar.


Olimpiyat'ta Tenis Günlüğü #6

Olimpiyatlar'da tenisin günleri de geride kalmaya yaklaştı. Çeyrek finaller de sonuçlandı, geriye 4 erkekler, 4 kadınlar, 8 çiftler, 8 de karışık çiftler mücadelesi kaldı. İlk olarak Olimpiyat'ta madalya durumuna bakacak olursak tek erkeklerde dört farklı ülke madalya mücadelesinde, tek kadınlarda ise Rusya'nın en kötü ihtimal bir gümüşü kesinleşti. Yarı finalde Maria'lar, Sharapova ve Kirilenko karşılaşacak. En iyi ihtimal bir altın+bir bronz, en kötü ihtimal bir gümüş. Çift erkeklerde iki Fransız belki final yapabilir ama belki ikisi de final göremeyebilir. Amerika'da Bryan kardeşlerle madalya çok daha yakın sanki ama tabi belli olmaz bu işler. Çift kadınlarda da Amerika 1-2 bile olabilir. Bir taraftan Williamslar bir taraftan Huber/Raymond neden olmasın ki yani dedirtiyor insana.

Temel fıkraları temalı başlangıcı geçersek çeyrek finallerle tenisteki altıncı güne de başlayabiliriz. Çeyreklerin başlangıcı çok iyi çok güzel oldu kanaatimce. Azarenka 3-0'ı bulduğu üç sette Kerber'in de dahil olmasıyla müthiş bir maç izlettiler bizlere. Azarenka dönem dönem 2012 başındaki "Muhteşem Azarenka"ya dönüşüp etkileyici vuruşlar yaparken, Kerber de ona katılıp belki de maçı alabilecek bir oyun sergiledi. Kerber'in tek şanssızlığı iyi olduğu günde karşısındakinin de çok iyi bir günde olması idi. Sonucunda Azarenka 1.47 süren maçtan 6-4 ve 7-5'lik setlerle galibiyet çıkardı. Madem kadınlardan başladık oradan gidelim. İkinci maçta ise eski 1 numara Caroline Wozniacki neden hala elit seviye oyuncu olamadığının dersini aldı Serena Williams'tan. Sadece üç oyun alabilen Danimarkalı madalya ümitlerini de sonlandırdı. 2011 Wimbledon galibi Petra Kvitova ise Rus Maria Kirilenko ile karşılaştı. İlk sette servis kıran olmayınca-servis kırma şansı dahi elde edemedi raketler- sonuç tie-break'e kaldı. Orada baştan işi koparan ise Maria Kirilenko oldu. Rahatlayan Rus raket ikinci setin sonlarına doğru maçtaki tek servisin kırıldığı oyunda kıran taraf olunca da bu sete 6-3'le noktayı koydu. Kadınların son mücadelesi ise Maria Sharapova ve Kim Clijsters arasında oynandı. Maçta Sharapova beklendiğinden çok daha rahat kazanırken bunun en önemli nedeni ise 25-8'lik winner üstünlüğüydü. Maçta Sharapova daha etkin olunca kaçınılmaz son da bu oluyor.

Erkeklerde ise çekişme vardı sözcüğü içi dolduramayacak seviyedeydi bana göre. İlk olarak Andy Murray, Nicolas Almagro'yu zorlanmadan geçip 6-4 ve 6-1'le finale uçtu. Ardından geçmişteki maçlarından dolayı olağan şüpheli eşleşme olan Djokovic-Tsonga maçı beklentilerin altında kaldı. Djokovic ilk setten vurdu(6-1) Fransız rakete. İkinci sette Tsonga biraz silkinse de Djokovic çoktaaan yarı finale uçmuştu bile. Artık Murray mücadelesine bakması gerecekti, bu seti de 7-5 alarak yoluna devam etti. Erkeklerde çekişme var denecek tek eşleşme ise Nadal'ın yokluğunda kimin son dörde kalacağını belirleyecek maçta ortaya çıktı. İlk sette çekişme sürerken karşılıklı servis kırmalardan bir tane daha fazla başaran Juan Martin Del Potro 6-4'ü buldu.  Arjantinli tenisçi ikinci setin başında da servis kırıp 3-0'ı bulunca Nishikori'nin işi bitecek diye beklendi. Durum 5-3 iken maç için servis atan Del Potro servis kırdırınca tie-break'e gittik. Orada ise biraz tecrübe biraz teknik işin içine karışınca Del Potro son dörde kaldı. Son tek erkekler mücadelesi ise 1 numara Roger Federer ile Amerika'nın 1 numarası John Isner'ı karşı karşıya getirdi. Federer sadece ilk setin sonlarında kırdığı servisle(ardından da tie-break'te gülerek) maçı kazanmasını bildi.

Merkez kortta önce Federer-Del Potro sonra sırasıyla Vika-Serena, Djokovic-Murray mücadelelerini izleyeceğiz. Son olarak Williamslar-Kirilenko/Petrova karşısına çıkacak orada. Tek kadınlarda Maria'lar arasında oynanacak olan yarı final mücadelesi ise kort 1'in ikinci mücadelesi olarak belirlenmiş durumda. Sona yaklaşıldı keyif sürüyor.