Tweetle
Elimizde olmayan mecburi(!) bir aranın ardından Londra'dan tenisi günlük olarak aktarmaya devam ediyoruz. Dünün telafisini nasıl yaparız derken bunu bizim yerimize Tsonga ve Raonic gerçekleştirdi bile.
Kort 1'in ilk maçında Jo Wilfried Tsonga, geleceğin yıldızlarından Milos Raonic'in karşısına çıktı. İlk setin başında servis kıran Fransız raket avantajını koruyarak 6-3'ü buldu. İkinci set ise ilkinin kopyasıydı, küçük bir detay dışında. Bu kez 3-0'ı bulup 6-3 kazanan taraf Raonic'ti. İşte ne olduysa bundan sonra oldu. Tam 48 oyunluk 3 saati bulan seti kazanan taraf 5 numaralı seribaşı Jo Wilfried Tsonga oldu. Bu set, merkez korttaki ilk üç maçtan sadece 2 dakika daha kısa sürerken, sadece bir oyun daha azdı. Ayrıca Olimpiyat tarihine de en uzun set, bir sette en çok oyun oynanma ve en uzun maç gibi rekorlarla geçti. Tsonga'yı tebrik ederken Raonic'e de değinmek gerek. Belki Bernard Tomic'ten daha yetenekli değil fakat istikrarıyla bu yıl ona çok fazla fark atmış durumda. Yavaş yavaş üsttekileri zorlamaya başladı Kanadalı raket, ilk 10 yakındır.
MERKEZ'DE HEYECAN YOK
Merkez kortta ise sırasıyla Venus Williams, Andy Murray, Novak Djokovic, Maria Sharapova ve David Ferrer mücadelelerine çıkarken bu isimler zorlanmadan üçüncü tura yükseldiler. Kaybedenler tarafında ise bu sezonun düşüşteki isimlerinden Andy Roddick(Djokovic'e karşı sadece üç oyun alabildi) , 17 yaşındaki ev sahibi Laura Robson(Sharapova karşısında ilk seti tie-break'te kaybedince-tabi bunda Masha'nın 12 çift hatasını da atlamamak gerek-çözüldü) gibi isimler de mevcuttu.
İki numaralı kortta ise Wimbledon'da bir kez yarı(2011) iki kez de çeyrekte(2009 ve 2012) elenen Sabine Lisicki ilk seti kaybettiği Yaroslava Shvedova karşısında etkileyici bir dönüşe imza atarak üç set sonunda mücadeleden galip ayrılmayı başardı. Bu korttaki ikinci mücadelede ise eski 1 numara Lleyton Hewitt, 13 numaralı seribaşı Marin Cilic'i zorlanmadan eleyerek Novak Djokovic'in 3.turdaki rakibi oldu.
Turnuvaya Aga bir, Urszula da ikinci turda elendikten sonra çiftler ikinci turunda Huber&Raymond ikilisine elenerek Olimpiyat'tan elleri boş ayrıldılar.
Yarın ise son 16 maçları start alacak. Raket sayısı azaldıkça kaliteli maçların da artacağını düşünürsek tadından yenmeyecek bir gün olabileceğinin sinyallerini alabiliriz. Nedir peki bizi bu kadar heyecanlandırabilecek maçlar göz atmakta fayda var.
Merkez kortun açılışında ise Wimbledon efsanelerinden Serena Williams, 2010'da burada final oynayan bu yılki düşüşü ardından burada bir çıkış kovalayan Vera Zvonareva ile karşılaşacak. Serena kafaca maçta olduğu sürece yine favori tabi ki ama Zvonareva yabana atılmayacak bir isim. Bu maçın ardından ise iki eski 1 numara karşılaşacak. Bir tarafta kariyerini toparlayabilme peşinde olan Lleyton Hewitt, diğer tarafta olası Olimpiyat altınıyla hem ülkesindeki önemini çok daha arttıracak hem de 1 numaraya yeniden kavuşacak Novak Djokovic. Tabi ki Sırp raket favori fakat izlemekten keyif alacağımıza şüphe yok. Buradaki üçüncü maç ise ev sahibi Andy Murray, 2012 Wimbledon'da 3.turda bir nebze zorlandığı Marcos Baghdatis ile karşılaşacak. Baghdatis sorun çıkarabilecek bir raket, Murray kazanacak olsa da onu zorlamayı ihmal etmeyecektir Kıbrıslı. Merkezdeki son maçta ise tıpkı Murray gibi üçüncü maçını da merkez kortta oynayacak Caroline Wozniacki ile Slovak Daniela Hantuchova arasında oynanacak. Burada kim takar bilmem de küçük bir eleştiri yapma gereği duyuyorum. Hadi Murray Londra'nın çocuğu olduğundan her maçının merkez kortta oynamasından daha normal bir şey olamaz. Ancak çok başarılı bir sezon geçirmeyen, Wimbledon karnesi de pek parlak olmayan Caroline Wozniacki'nin üçüncü maçında da merkez kortta olması içime sinmiyor.
Ayrıca maç mı yoktu da bu maçı aldılar peki? Bunun cevabını da hemen verelim. Kort 1'i Federer açacak Istomin karşısında, ardından kadınların 1 numarası Azarenka Nadia Petrova ile karşılaşacak. Hadi bu ikilinin çiftler maçı falandı filan dendi peki Sabine Lisicki-Maria Sharapova(Kort 1'de üçüncü maç) gibi albenisi çok fazla olabilecek bir maç merkeze alınamaz mıydı ben bunu sorguluyorum. Buradaki son maç ise David Ferrer ile 15 numaralı seribaşı Kei Nishikori arasında oynanacak.
Güzel maçlar sadece bununla sınırlı değil iki numaralı kortta da iyi diye nitelendirilebilecek maçlar mevcut. Juan Martin Del Potro ve Gilles Simon gibi iki seribaşının karşılaşmasıyla buradaki maçlar başlarken daha sonra, bu yıl Wimbledon'da yarı final gören 7 numaralı seribaşı Angelique Kerber Venus Williams'la karşılaşacak. Bitmiyor, yağmur engeli olmazsa Janko Tipsarevic-John Isner ve Williamslar-Errani&Vinci maçları da burada.
Dahası da var. Kort 14'ün ilk maçında Maria Kirilenko-Julia Goerges, 18.kortun ilk maçında da eski 1 numaralar Ana Ivanovic ile Kim Clijsters karşı karşıya gelecek. Oldukça tenise doyurucu bir gün olacak, keyfini çıkarın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder