30 Temmuz 2012 Pazartesi

Olimpiyat'ta Tenis Günlüğü #2

Olimpiyatlar'dan konu açılmışken tenisten önce değinmek istediğim önemli bir nokta var. Önceden TRT'nin sadece Türk sporcuların yayınlarından ibaret olurdu. Bu yıl TRT Spor/Tivibu altı farklı kanalla Olimpiyat yayını yapıyor. 2020 adaylığını düşündüğümüzde ülkemizde artması istenen sporsever sayısına önemli bir katkı geliyor bu yayınlarla. Malum herkesin Eurosport izleme imkanı olmuyor, TRT tebriği hak ediyor bana göre.

Elbette daha iyi bir yayıncılık yapabilirler ancak buna da şükür demek lazım. Ayrıca tenis yayınlarında da Eurosport spikeri Ali Kırçıl'a maçları anlattırıyorlar buradan da önemli bir övgü gerekiyor bana göre. Neyse gereken teşekkür kısmını geçersek teniste yaşananlara gelebiliriz.

Dünkü yazıda belirttiğimiz gibi merkez kort çekişmeli geçecek bir maçla açıldı. Agnieszka Radwanska favori olsa da kolay olmayacağını belirtmiştik, dediğimiz gibi de oldu. Julia Goerges 2 saat 17 dakikalık bir mücadele sonunda 2 numaralı seribaşını yenerek 2.tura adını yazdırmayı başardı. Mücadelenin final setinde 3-1 Radwanska öne geçse de skor 3-3'te Goerges kırılan servisini geri aldı. 2.tura çıkanı belirleyen oyunların ilki dokuzuncu oyundu. Tam beş beraberliğin yaşandığı, Radwanska'nın iki servis kırma şansı yakaladığı servisine tutunan Alman Goerges bir sonraki oyunda servis kırarak Polonyalı raketi kardeşinden önce ana tablodan sildi.

Yağmur yağışı nedeniyle diğer kortlar boşken burada ev sahibi Andy Murray, Stanislas Wawrinka karşısında 6-3'lük iki setle rahat bir galibiyete uzandı. Hemen ardından yine burada korta çıkan yine Murray gibi 3 numaralı seribaşı olan Maria Sharapova ise 66 dakikada Shahar Peer'i 6-2 ve 6-0'la oldukça rahat yenmeyi başardı.

Merkez kortun son mücadelesinde ise ilk maça yakın bir karşılaşma izledik. Brezilyalı Thomaz Bellucci, Jo-Wilfried Tsonga karşılaşmasının ilk setinde servis kırma şansı dahi ortaya çıkmazken tie-break sonunda 7-5'le Bellucci gülen taraf oldu. Diğer iki sette ise birer kez servis kıran Tsonga avantajını koruyarak 6-4'lük skorları bulunca zor da olsa kazanmayı başardı. Bellucci'nin maç boyu hiç servis kıramaması da önemli bir nokta.

Günün enteresan maçlarından biri ise Kort 1'in ilk maçıydı demekte fayda var. İlk sette Novak Djokovic, Fabio Fognini'nin servisini kırdıktan sonra set için servis attığı oyunda set puanından faydalanamayıp servisini kırdırınca tie-break'e uzadı. 7-7 beraberlik halinde yağmur nedeniyle maça ara verildi. Bu aranın ardından ise Fognini üst üste iki puan alarak ilk seti kazanmayı başardı. Sonraki iki set ise birbirinin kopyası denebilecek cinstendi. İki sette de aynı yerlerde servis kırmayı başaran Sırp tenisçi 6-2'lik iki set zaferiyle 2.tura yükseldi.

Yağmur nedeniyle sadece 11 karşılaşmanın tamamlanabildiği günde geleceğe yönelik raketlerden Bernard Tomic'in mücadelesi de vardı. Ancak Avusturalyalı oyuncu oynamaya geldiği günde 15 numaralı seribaşı Kei Nishikori'ye denk gelince tie-break'lerde 7-4'lük sonuçlarla elenmekten kurtulamadı. WTA'den de gelecek adına konuşmak gerekirse bu yıl Monterrey'de şampiyonluğa ulaşan Macar raket Timea Babos, Kazak Galina Voskoboeva'yı 6-4 ve 6-2'lik setlerle yenerek bir üst tura yükselmeyi başardı. Babos'un daha az winner attığı maçta bu kadar rahat kazanmasının en önemli noktası ise rakibinden 26 daha az basit hata yapması olarak öne çıkıyor. 19 yaşındaki Babos'u takip etmenizi öneririm, gelecekte turnuvalarda çeyrek finallerde oynayabilecek potansiyeli mevcut.

Peki yarının menüsünde ne var sorusunun cevabı da dolu dolu. Merkez kortta 1 numaralar sahne alacak. Önce Victoria Azarenka, Camelia Begu'yla mücadele edecekken akabinde Roger Federer Julien Benneteau ile 2.tur mücadelesine çıkacak. Ardından yine ikinci tur maçları olacak bu kortta. Önce Andreas Seppi-Juan Martin Del Potro, sonra ikinci maçını da merkez kortta oynayacak(!) Caroline Wozniacki, Yanina Wickmayer'le karşılaşacak. Ayrıca Serena ile küçük Radwanska mücadelesi Kort 1'in ikinci mücadelesi olacak. Kort 2'de Venus Williams-Sara Errani mücadelesi, Roddick-Klizan maçının ardından oynanacak. 1.tur ve 2.tur maçlarının bir arada olacağı bir gün, keyfini çıkarın.

29 Temmuz 2012 Pazar

Olimpiyat'ta Tenis Günlüğü #1

Londra Olimpiyat Oyunları'nda teniste heyecan bugün başladı. İlk gün için makul sayılır şekilde tenise doyulduğunu belirtmek gerek. Sürprizse sürpriz, çekişmeyse çekişme. İlk turda bundan fazla çekişme olmasını beklemek de insafsızlık olur. 

Bu yıl Wimbledon'dan zaferle ayrılan Roger Federer ve Serena Williams merkez korttan galibiyetle ayrılırken,  günün ilk sürprizi bu kortun açılış maçında Steve Darcis'ten geldi. 6 numaralı seribaşı Tomas Berdych'i 6-4'lük iki setle geçen Belçikalı Darcis 2010 Wimbledon finalistini ilk turda eledi. Bu yıl Wimbledon'da ilk turda Ernests Gulbis'e elenen 26 yaşındaki Çek raketin Amerika Açık öncesi iyi sinyaller vermediği aşikar.

Merkez kortun ikinci mücadelesinde Serena Williams, Jelena Jankovic karşısında beklenenden de rahat kazandı. Rakibine sadece dört oyun veren Amerikalı raket Mona Barthel'i eleyen Urszula Radwanska ile 3.tura yükselmek için karşılaşacak, Serena yine favori ama Jankovic maçından daha çok terlemesi muhtemel Urszula karşısında.

Serena Williams'ın ardından bu kortun efsanesi Roger Federer sahne aldı. Dünya 1 numarasının rakibi 28 yaşındaki solak Alejandro Falla idi. İlk sette bir servis kırarak fazla zorlamayan Federer, iki sette maça nokta koyma planlarındaydı. Yedinci oyunda servis kıran İsviçreli raket rakibinin servisinde 40-0'ı bulup üç kez maç puanı şansı yakaladı. Oradan dönen Kolombiyalı Falla üst üste dört oyun alarak 7-5'le mücadeleyi final setine taşıdı. Son set ise Federer'in gerektiği yerde devreye girme alışkanlığı meydana çıktı. Rakibinin servis oyunlarında oldukça etkili olan Federer üç kez servis kırdığı seti 6-3'le kazanarak 2.tura yükseldi.

Erkeklerde sürpriz sayılabilecek başka maç olmazken kadınlarda işler biraz daha farklıydı. Samantha Stosur, Suarez Navarro'ya 10-8'lik son setle boyun eğmesinin dışında seribaşı olan Li Na'nın Daniela Hantuchova'ya elenmesi çok da sürpriz olarak nitelendirilmemeli. Li kayıp bir dönem geçiriyor, Slovak oyuncunun kazanması oldukça normal.

Yarının programına baktığımızda merkez kort oldukça çekişmeli geçebilecek bir maçla başlıyor. 2 numaralı seribaşı Agnieszka Radwanska, Alman Julia Goerges'le karşılaşacak. Radwanska kağıt üstünde favori ancak kortta işler değişebilir. Merkez kortun ikinci mücadelesi ise ev sahibi Andy Murray ile Stanislas Wawrinka arasında olacak. Bu korttaki son iki maç ise Maria Sharapova-Shahar Peer ve JW Tsonga-Thomaz Bellucci karşılaşmaları olacak.

Kort 1'in açılış mücadelesi ise ülkesinin gururu Novak Djokovic ve Fabio Fognini arasında. Bu maçın ardından Sara Errani ve Venus Williams kozlarını paylaşacaklar. Venus'un bu çimlerdeki son demleri, tekrarlamakta fayda var. Günün son maçında ise WTA 1 numarası Victoria Azarenka, Camelia Begu ile mücadele edecek.

Diğer kortlarda da güzel mücadeleler var kişisel önerim ise 15 numaralı kortun ilk iki maçı. Timea Babos gelecek için sinyal verecek, Cilic-Melzer maçından da beklentim yüksek sadece. 18 numaralı kortun son maçında Williamslar Sorana Cirstea/Simona Halep ile karşılaşacak.

27 Temmuz 2012 Cuma

Açılışı Berdych Yapacak

Wimbledon çimlerinde gerçekleşecek Olimpiyat Oyunları'nın tenis kategorisinde mücadele yarın başlıyor. Merkez kortta ilk maç TSİ 14.00'te Tomas Berdych ve Steve Darcis arasında oynanacak.

Merkez kortun ilk günkü programı şöyle:
Tomas Berdych-Steve Darcis
Serena Williams-Jelena Jankovic
Roger Federer-Alejandro Falla
Caroline Wozniacki-Anne Keohavong

Serena-Jankovic mücadelesi ilk tur için fazla iyi gelebilir ancak beklenti korta yansımasa da üzülmeyin. 1.tur için güzel maçlar bununla sınırlı değil. Kort 1'in açılış mücadelesi Janko Tipsarevic, tecrübeli David Nalbandian'la kozlarını paylaşacak. Kort 2 ise kadınlarda güzel maçlara sahne olacak. İlk olarak eski 1 numara Kim Clijsters, İtalyan Roberta Vinci'nin karşısına çıkacak. Aynı kortun üçüncü maçında ise Daniela Hantuchova, bu yılın kayıp ismi Li Na ile karşılaşacak. 18.Kortta ise Ana Ivanovic-Christina McHale ve Nicolas Almagro-Viktor Troicki gibi ilk tur için iyi sayılacak maçlar olacak.

24 Temmuz 2012 Salı

Ciciler Serisine Ek!

Sırp Jelena Jankovic ve Rus Vera Zvonareva'nın Londra'da giyeceği kıyafetler görücüye çıktı: 





23 Temmuz 2012 Pazartesi

Haftanın Panaroması #2

Tenis dünyasında geçtiğimiz hafta ATP Dünya Turu'nda Hamburg, Atlanta ve Gstaad turnuvalarını izlerken, bayanlarda ise Bastad ve Carslbad turnuvaları oynandı.

Haftanın en önemli turnuvası ise Almanya'nın Hamburg kentindeki toprak kort mücadelesiydi. Atlanta ve Gstaad'dan daha yüksek puan ve para ödülü olması bunun en önemli sebebiydi. Marsel İlhan elemelerden gelerek ana tabloya yükseldi. Ancak Fabio Fognini'ye iki setin sonunda elenmekten kurtulamadı. Wild-Card'la ana tabloda boy gösteren Tommy Haas, Gilles Simon-Florian Mayer-Marin Cilic gibi turnuvanın seribaşlarını eleyerek finalde 1 numaralı seribaşı Nicolas Almagro'u saf dışına iten Juan Monaco'nun karşısına çıktı. Finalde ise Arjantinli Monaco zafere ulaşırken klasmanda da dört basamak yükselerek ilk 10'a ulaştı. 34 yaşındaki Tommy Haas yükselişine büyük bir ivme katarak 35.sıraya yükseldi.

Haftanın bir diğer toprak kort mücadelesi olan Gstaad'da ise birçok seribaşı çeyrek final göremeden elendi. Tenisin Batuhan Karadeniz'i olma yolunda ilerleyen Bernard Tomic bir kez daha ilk turda elendi. Beklenti çok yüksek Avusturalyalı'dan, karşılamamak için ne gerekiyorsa yapıyor. Stuttgart'ta zafere ulaşan 1 numaralı seribaşı Janko Tipsarevic, finale kadar kayıpsız gelse de Brezilyalı Thomaz Bellucci'ye karşı koyamadı. Çekişmeli maçın sonunda solak Bellucci bu yılki ilk, Gstaad'daki ikinci zaferini elde etti.

Amerika Açık öncesi hazırlık turnuvalarından olan haftanın bir başka ATP mücadelesi Atlanta Açık'ta geçen yıl yarı finalde John Isner karşısında korttan mağlup ayrılan Gilles Müller, kaybetmeye çok yakın olduğu Mardy Fish karşısında geçen yılın şampiyonunun maçtan çekilmesiyle finale kadar yürümeyi başardı. Finalde ise Andy Roddick ilk seti avans olarak verip üç sette işini bitirdi Müller'in. Bu şampiyonlukla 22.basamağa çıkan Andy Olimpiyat Oyunları ve Amerika Açık öncesi iyi sinyaller vermiş oldu.

WTA turunda ise Bastad talihsizlik ile başladı. Bir numaralı seri başı Sara Errani'nin çekilmesi biraz hayal kırıklığı yaratsa da turnuvaya gölge düşürmedi. Yerine gelen Luck Loser Jill Craybas'ın ilk turda elenmesi de hakikaten "loser" olduğunun göstergesiydi. Ana tablonun ilk diliminden gelen finalist, normalde Errani'nin rakibi olan Mathilde Johansson oldu. Diğer taraftan gelen raket ise iki numaralı seri başı Goerges'i ilk maçında eleyen Polona Hercog oldu. Hercog, Johansson'ı da geçip şampiyon oldu.

Bir diğer WTA turnuvası olan Carlsbad'da ise işler çok daha "normaldi". Bir ve iki numaralı seri başları Marion Bartoli ve Dominika Cibulkova finale kadar firesiz geldiler. Finalde Cibulkova kariyerinin ikinci şampiyonluğunu almayı başardı. Bartoli ise antipatik hareketleri ile dikkatleri çekti.

Bu haftayı biraz fırtına öncesi sessizlik olarak nitelendirebiliriz. ATP klasmanında iki tane 250'lik turnuva mevcut. Bunlardan biri Kitzbühel Açık. Avusturya'daki toprak mücadelsinde Philipp Kohlschreiber, Florian Mayer ve Robin Haase dışında önemli bir isim bulunmuyor. Bir diğer turnuvamız ise sert zeminde, Amerika Açık serisi hazırlık turnuvalarından Farmers Classic. Kitzbühel'den daha mütevazı isimler var burada. Seribaşı olmayan raketlerin sürpriz yapabileceği bir turnuva olacak denilebilir. Geçtiğimiz yıllarda Andy Murray, Andy Roddick, Mardy Fish, Juan Martin Del Potro, Janko Tipsarevic gibi isimleri izledikten sonra 1 numaralı seribaşının ATP 47 numarası olmasının tek sebebi Olimpiyat Oyunları'ndan hemen önce olması.

WTA'de de durum çok farklı değil. Haftanın tek turnuvası komşu Azerbeycan'da. Azerbeycan'daki her önemli organizasyon gibi bu turnuva da Bakü'de olacak, turnuvanın adı Bakü Cup. Bakü'de mücadele edecek WTA sıralamasında en yüksek isim Ksenia Pervak. Kazak raket geçtiğimiz yıl 7 numaralı seribaşıydı ve finalde Vera Zvonareva'ya kaybetmişti.

Roddick Atlanta'da Mutlu Sona Ulaştı

Amerika Açık serisi turnuvalarından olan Atlanta Açık finalinde eski dünya 1 numarası Andy Roddick, Gilles Müller'i 1-6, 7-6(2) ve 6-2'lik setlerle yenerek şampiyonluğa ulaştı.

ATP klasmanında bir dönem 33 numaraya kadar gerileyen Andy Roddick, daha önce 2001'de kazandığı Atlanta'da yeniden zafere ulaşarak Richard Gasquet ve Philipp Kohlschreiber'le puanlarını eşitleyerek 21.basamağa tırmandı. Roddick için işler biraz daha rayına oturmuş durumda Olimpiyatlar ve Amerika Açık öncesi. Ondan şampiyonluk beklemek hayalcilik olur tabi ama hala tehlikeli bir rakip olduğu atlanmamalı.

Keskin Sirke Küpüne Zarar



Carlsbad'da düzenlenen US Open serilerinden Mercury Insurance Açık Tenis Turnuvası'nda şampiyon belli oldu.

Bir numaralı seri başı Marion Bartoli ve iki numaralı seri başı Dominika Cibulkova'nın karşılaştığı finalde zafer Cibulkova'nın oldu. İlk seti 6-1 ile geçen Cibulkova ikinci sette çok zorlansa da 7-5 kazanmayı başardı. İkinci sette agresif oyunuyla dikkat çeken Bartoli setteki durumu 4-1'e getirse de Cibulkova'nın pasif oyunundan çıkıp bu agresifliği kullanması ile durum 4-4'e geldi. Bu dakikadan sonra morali bozukluğu dikkatten kaçmayan Bartoli oyundan düştü ve Cibulkova'dan son darbeler geldi.

Cibulkova böylece ikinci kariyer zaferini de elde etmiş oldu.

22 Temmuz 2012 Pazar

Sen Kendini Ne Yaptın Ablacığım?

Venus Williams ve açıklamaya gerek görmediğim "Olimpik Saçları"

Hamburg'un Kralı Monaco

Almanya'nın Hamburg kentinde düzenlenen toprak kortun önemli turnuvalarından olan Hamburg Açık'ta Juan Monaco, ev sahibi Tommy Haas'ı 7-5 ve 6-4'lük setlerle yenerek şampiyonluğa uzandı.

Hamburg Açık'ta Jeremy Chardy ve Nicolas Almagro gibi isimleri devirerek finale gelen 3 numaralı seribaşı Juan Monaco ile Gilles Simon-Florian Mayer-Marin Cilic gibi ATP'nin ilk 25 oyuncularını yenerek finale gelen Hamburg doğumlu 34 yaşındaki Tommy Haas karşı karşıya geldi. Maç aslında ev sahibi Haas'ın üstünlüğüyle başladı. Servis kıran Alman raket 4-1'i bulurken avantajını koruyamayınca durum dengelendi. 11.oyunda 15-40'tan gelip servis kıran Monaco kendi servis oyununu da rahat bir şekilde alınca ilk seti 7-5 kazandı. İkinci set Haas'ın love game'iyle başlasa da çekişme diğer oyunlarda yükseldi. Karşılıklı olarak kırılan servislerle ibre sürekli yön değiştirse de Monaco dokuzuncu oyunda servis kırıp son kez avantajını eline alıyordu. Maç için servisleri atan Arjantinli raket 6-4'le maçı noktaladı ve zafere ulaşmayı başardı.

Bu şampiyonlukla ATP klasmanında 11.sıraya yükselen Juan Monaco bu yılki üçüncü toplamda altıncı tekler şampiyonluğuna ulaştı. Sezona ilk 200 dışında giren 34 yaşındaki Tommy Haas ise Halle şampiyonluğu ve buradaki finalle birlikte 14 basamak yükselip 35.sıraya tırmandı.

Zafere 1-2


Carlsbad'da işler olurunda demiştik, yalancı çıkarmadılar. Turnuvanın bir ve iki numaralı seri başları finalde buluştu.

Bir numaralı seri başı Marion Bartoli, Jelena Jankovic'i eleyerek yarı finale yükselen Yung-Jan Chan'i 1-6, 6-3 ve 6-3'lük setler ile iki saat on sekiz dakikada geçmeyi başarabildi. Birbirine yakın istatistikler tutturan ikilinin fark yaratan tarafı doğal olarak kazandığı servis puanlarıyla Bartoli oluyordu.

Diğer taraftan ise dört numaralı seri başı Nadia Petrova'yı 7(10)-6(8) ve 6-1'lik setler ile geçen iki numaralı seri başı Dominika Cibulkova geliyordu. İlk setteki tie-break mücadelesi de görülmeye değer olan cinstendi. Cibulkova 4-0 geriye düşmesine rağmen tie-break oyununu almayı başardı.

Final:

Marion Bartoli - Dominika Cibulkova

Bellucci'den İkinci Zafer


İsviçre'nin 250'lik Credit Agricole Suisse Açık Tenis Turnuvası'nda kazanan belli oldu. Daha önce kariyerlerinde birer toprak kort zaferi bulunan Janko Tipsarevic ve Thomaz Bellucci'nin karşılaştığı turnuva finalinde gülen taraf Brezilyalı raket oldu.

Bellucci, turnuvanın bir numaralı seri başı olan Tipsarevic'i 6-7(8), 6-4 ve 6-2'lik setler ile 2-1 geçmeyi başardı. Bellucci bu galibiyet ile 64.000 Euro'yu cebine koyup 250 puanı hanesine yazdırdı. Aynı zamanda bu zafer onu dünya 60 numarasından 40 numarasına kadar taşıyacak.

Roddick Isner'i Geçip Finale Yürüdü

Amerika Açık serisi turnuvalarından olan 250'lik Atlanta Açık'ta yarı final karşılaşmaları oynandı. Zorlu üç set sonunda 4 numaralı seribaşı Andy Roddick, vatandaşı ve turnuvanın 1 numarası John Isner'i 6-4, 6(5)-7 ve 6-4'lük setlerle iki saat 38 dakikanın sonunda devirmeyi başardı. Diğer yarı final mücadelesinden mutlu ayrılan ise Gilles Müller oldu.

Sezona 14 numarada giren ancak 33.sıraya kadar düşen Andy Roddick ve Amerika'nın 1 numarası John Isner karşılaşması oldukça heyecanlı başladı. İkinci oyunda iki servis kırma puanını değerlendiremeyen taraf Isner olunca denge bozulmadı. Zaten maç boyu başka servis kırma şansı yakalayamadı Isner. Roddick yedinci oyunda servis kırıp avantajını koruyunca 6-4'le ilk setten galip ayrıldı. İkinci set ise kısa süren oyunlara sahne olurken, raketler kendi servislerinde aslan servis karşılarken kedi rolündeydi. Tie-break'in başında mini-break avantajı yakalayan Isner bunu korudu ve 7-6'yla setten galip ayrıldı. Bu setin dikkat çeken istatistikleri ise Isner'in maç boyu attığı 26 ace'in yarısının bu sette gelmesi idi. Bir diğer dikkat çeken nokta ise diğer setlerden üç oyun fazla olmasına rağmen en kısa setin bu olması olsa gerek. Aslında son set, ikincisiyle oldukça benzer başladı. Sekizinci oyunda dört servis kırma puanından yararlanamayan taraf Andy Roddick oldu. Ancak bir sonraki Isner servisinde servis kıran Roddick 6-4'le maçı noktaladı.

İlk yarı final mücadelesi Go Soeda ve Gilles Müller arasındaydı. Solak raket Müller iki sette de birer kez servis kırıp avantajını koruyarak oldukça rahat bir galibiyet alırken, kendi servislerindeki üstünlüğü de dikkate değerdi. Kendi servislerinde rakibine sadece 7 puan veren Lüksemburglu raket, toplam 17 ace attı.

Atlanta'da 2010 ve 2011'de finalde kaybeden John Isner, Nicolas Almagro'yu geçip 10.sıraya yükselirken Go Soeda ise 7 basamak yükselip 47.sıraya yükseldi.

Andy Roddick ve Gilles Müller arasındaki daha önceki dört karşılaşma da sert zeminde ve Amerika'da oynanırken 3-1'lik Roddick'in üstünlüğü bulunmakta.

21 Temmuz 2012 Cumartesi

Hamburg'da Şaşırtıcı Yarı Finaller

Haftanın en önemli turnuvası olan Hamburg Açık'ta yarı final karşılaşmaları sonuçlandı. 1 numaralı seribaşı İspanyol Nicolas Almagro, 3 numaralı seribaşı Juan Monaco'ya üç zorlu set sonunda mağlup olarak günün ilk sürprizi oldu. Ancak Hamburg'da bir sürpriz daha yaşandı. Çekişmeli ilk seti tie-break'te kazanan ve ikinci sette oldukça rahat bir görüntü sergileyen Tommy Haas 2 numaralı seribaşı Marin Cilic'i yenerek finale yükseldi.

Günün ilk yarı final karşılaşmasında Almagro-Monaco karşılaşırken ilk setin sekizinci oyununda Almagro servis kırarak 6-3'le sonuçlandırdı. İkinci sette ise roller değişti, bu kez sekizinci oyunda servis kırdıran Monaco oldu ve yine aynı skorla bu kez kazanan Arjantinli raket oldu. Mücadelenin final seti ise 'servisini kırdırmayan bizden değildir' tarzı bir oyuna sahne oldu. Juan Monaco üç kez servis kırdırmasına rağmen, dört kez servis kırarak maçı 6-4'le noktaladı.

Sonrasında oynanan Cilic-Haas mücadelesi de oldukça enteresan bir karşılaşma oldu. Maçın başında servis kıran Hırvat Cilic 3-0'lık avantajı yakaladı fakat o dakikadan sonra Haas maça yeni çıkmış gibiydi. İlk on oyun sonunda denge bozulmazken önce Haas iki, sonra Cilic bir kez servis kırma şansını değerlendirmeyince tie-break izledik. Tie-break'te 6-3 öne geçen 3 numaralı seribaşı tam dört set puanından yararlanamayınca Alman Haas 9-7'lik sonuçla ilk seti hanesine yazdırdı. İkinci set ise tamamen Tommy Haas'ın dominasyonunda oynandı ve 6-0'lık bir sonuç ortaya çıktı.

Final mücadelesi yarın Juan Monaco ve Tommy Haas arasında oynanacak. Sports Tv'de çeyrek finalleri izledik, finalin yayınlanacağını da düşünebiliriz.

Bastad'da Mutlu Sona Bir Adım Kaldı


WTA Sony Açık Tenis Turnuvası'nda da finalistler belli oldu.

İlk dilimden gelen isim: Mathilde Johansson. Johansson ev sahibi raketlerden olan Johanna Larsson'ı 6-4'erlik iki set ile geçmeyi başardı. Johansson'ın servis oyunlarının yüzde yetmişini kazanması bir üst tura adını yazdırmasındaki en büyük etkenlerden.

İkinci dilimden gelen isim: Polona Hercog. Yedi numaralı seri başı Mona Barthel'i 6-1 ve 6-3'lük setlerle geçmeyi başardı. Barthel'in de kendi servis oyunlarının yalnızca yüzde yirmi beşini kazanabilmesi maçı özetleyen cinstendi.

Hangisi İkinci Zaferi Alacak?

Credit Agricole Suisse Açık Tenis Turnuvası'nda finalistler belli oldu.


İlk finalist Bulgar Dimitrov'u eleyen Thomaz Bellucci oldu. Bellucci, bir saat kırk altı dakika süren maçta Bulgar rakibini 7-6(3) ve 7-6(5)'lik setler ile mağlup etmeyi başardı. İlk toprak kort zaferini 2010 yılında Şili'de düzenlenen 250'lik VTR Açık Tenis Turnuvası'nda alan Bellucci'nin rakibi ise tıpkı kendisi gibi ikinci kez toprak kort zaferi peşinde koşacak olan Janko Tipsarevic oldu. 


Tipsarevic geçen hafta kazandığı Mercedes Cup'ın ardında yine bir toprak kort zaferi peşinde. Yarı finaldeki rakibi Fransız Paul-Henri Mathieu'yi çok zorlu bir ilk set sonucu 7(12)-6(10) ile geçmeyi başardı. İkinci sette ise bir kez oyun kırdıran ve karşılık veremeyen Mathieu elenen taraf oluyordu.


Finalin adı Tipsarevic-Bellucci. Bakalım hangisi ikinci toprak kort zaferine ulaşacak. 

Carlsbad'da İşler Olurunda

US Open hazırlık serilerinden olan WTA Mercury Insuarance Açık Tenis Turnuvası'nda çeyrek finallere diğer turnuvalar gibi ulaşıldı.

Bir numaralı seri başı Marion Bartoli beş numaralı seri başı olan Cristina McHale'i 7-5, 4-6 ve -6-4'lük setler sonucunda 2-1 mağlup etmeyi başardı. Bartoli'nin yarı finaldeki rakibi ise Jelena Jankovic'i eleyen Yung-Jan Chan oldu. Chan çok zorlu bir mücadele sonunda, üç numaralı seri başı Jankovic'i 6(4)-7, 7(10)-6(8) ve 7-5'lik toplamda üç saat on altı dakika süren maç ile adını yarı finale yazdırıyordu.

Diğer tarafta ise sürpriz yaşanmadı. Dört numaralı seri başı Nadia Petrova, Varvara Lepchenko'yu 6-4, 2-6 ve 7-6(5)'lik setler ile eledi. İki numaralı seri başı Dominika Cibulkova, Urszla Radwanska'yı 6-4'erlik iki set ile geçmeyi başardı.

Çeyrek Tek Sürprizle Geçildi

Amerika Açık serisi turnuvalarından olan Atlanta Açık'ta çeyrek finaller oynandı. John Isner, Andy Roddick, Gilles Müller gibi favoriler turlarken 3 numaralı seribaşı Kei Nishikori vatandaşı 8 numaralı seribaşı Go Soeda'ya elenmekten kurtulamadı.

Joh Isner wild-card'la mücadele eden Jack Sock karşısında ilk sete servis kırarak başladı ve 3-0'ı da bulmuştu. Fakat yedinci oyunda Isner servisini kırdırınca sete denge geldi. Sock'un son servis oyununda 40-15'i bulan Isner toplamda dört servis kırma/set puanı harcadığı oyunu alamayınca sonucu belirleme işi tie-break'e kaldı. Geneli çekişmeli geçen tie-break'i 9-7 kazanan taraf Isner oldu.

Sezona düşüşte başlayan Wimbledon'da kıpırdanan Andy Roddick ise vatandaşı Michael Russell karşısında iki sette de birer kez servis kırarak 6-3 ve 6-4'lük setlerle mücadeleden galip ayrıldı. İlk setin ilk yedi oyununda ve ikinci sette toplam dört oyunda 'love game olması' ise maçın enteresan notu. Atılan 20 ace de raketlerin servis oyunlarında ne kadar başarılı olduğunun göstergesi.

Atlanta'daki Japon kapışmasından ise ATP'de 54 numaradaki Soeda galip ayrıldı. 3 numaralı seribaşı Nishikori ise maçta sadece üç oyun alarak son derece etkisiz bir görüntü çizdi.

Son çeyrek final maçı Fish karşısında şansının da yardımıyla çeyrek final gören Gilles Müller ile, James Blake'i eleyen Matthew Ebden'i karşı karşıya getirdi. İki setin başlarında servis kırmayı başaran Müller son dörde adını yazdırmayı başardı.

Yarı final eşleşmeleri şu şekilde:
John Isner-Andy Roddick
Gilles Müller-Go Soeda

Gael "Yokum Diyor"

Rafael Nadal'ın Olimpiyat Oyunları'ndan çekilmesinden sonra belki çoğu için çok önemli bir haber olmayabilir ama korttaki farklı kişiliklerden olan Fransız raket Gael Monfils de sakatlığı nedeniyle çekildiğini açıkladı.

25 yaşındaki tenisçi çekilme sebebi ise sağ dizinden yaşadığı sakatlık. Olimpiyatlara kadar daha da kayıp olmasa keşke.

Şans Bastad Semalarında


İsveç'in Bastad kentinde düzenlenen WTA Sony Açık Tenis Turnuvası'nda bir numaralı seri başı Sara Errani'nin çekilmesi az da olsa hayal kırıklığı yarattı fakat turnuva son derece çekişmeli gidiyor. 

Kurada Errani'nin tarafında olan Fransız Mathilde Johansson beş numaralı seri başı Anastasia Pavlyuchenkova'yı da bir saat süre 6-4 ve 6-0'lık setlerle kolayca geçmeyi başardı. Yarı finaldeki rakibi ise altı numaralı seri başı Klara Zakopalova'nın çekilmesi ile kendini bir üst turda bulan Johanna Larsson oldu.

Diğer parçadan ise Sofia Arvidsson'u 6-3 ve 6-4 ile geçen Mona Barthel ilk yarı finalist oldu. Diğer yarı finalist ise Tsvetana Pironkova'yı 3-4, 7-5 ve 6-4 ile geçen Polona Hercog oldu.

Yarı Final Eşleşmeleri: 

Mathilde Johansson - Anastasia Pavlyuchenkova
Mona Barthel - Polona Hercog

20 Temmuz 2012 Cuma

Hamburg'da Son Dört Belli Oldu

Almanya'nın Hamburg kentinde düzenlenen haftanın en önemli turnuvasında çeyrek finaller bugün oynandı. 1 numaralı seribaşı Nicolas Almagro, zorlu rakibi Philipp Kohlschreiber'i 7-5'lik iki set sonunda yenerek yarı finale yükseldi.

Toplam 1 milyon dolar ödüllü turnuvanın en önemli çeyrek final eşleşmelerinden olan Almagro-Kohlschreiber aslında beklentileri karşıladı. Kırılan servisler, çekişmeli oyunlar, etkili servisler ve uzun süren rallilerin bol olduğu bir karşılaşma neticesinde ibre İspanyol rakete daha fazla kaydı. Auckland'ın rövanşını daha fazla servis kırarak alan Almagro son dört raket arasına adını yazdırdı.

Bir diğer çeyrek final maçında 2.turda Gilles Simon'u eleyen wild-card'lı Tommy Haas, 7 numaralı seribaşı Florian Mayer'i 6-1 ve 6-4'lük setlerle eleyip etkileyici bir galibiyete imza attı.

Çeyrek final sonuçları:
Nicolas Almagro-Philipp Kohlschreiber: 7-5 / 7-5
Juan Monaco-Jeremy Chardy: 6-3 / 7-5
Marin Cilic-Ramos Vinolas: 6-4 / 7-6(5)
Tommy Haas-Florian Mayer: 6-1 / 6-4

Yarı final eşleşmeleri:
Nicolas Almagro-Juan Monaco
Marin Cilic-Tommy Haas

Gstaad'da Olaylar Olaylar


İsviçre'nin Gstaad kentinde düzenlenen 250'lik Credit Agricole Suisse Açık Tenis Turnuvası'nda çeyrek finalleri gördük. Pujol, Wawrinka ve Youzhny gibi seri başlarının çeyreği göremediği turnuvada, geçen hafta Stuttgart'ta düzenlenen Mercedes Cup'da ilk toprak kort zaferini alan Janko Tipsarevic dolu dizgin yoluna devam etmekte. Martin Fischer'dan sonra Jan Hernych'i de elemeyi başardı. Sadece 62 dakika süren maçı 6-2 ve 6-1'lik setler ile geçen Tipsy, adını yarı finale yazdırdı.

Tipsarevic'in yarı finaldeki rakibi, Ernests Gulbis'i 4-6, 6-1 ve 6-4'lük setlerle eleyen Fransız Paul-Henri Mathieu oldu. Mathieu'nın 2007 yılında bu turnuvayı kazandığını unutmamak gerek. Bu kortlara alışkın bir isim.

Diğer taraftan gelen ilk yarı finalist Grigor Dimitrov ise iki numaralı seri başı Pujol'u eleyen Lukasz Kubot'u 6-3 ve 6-2'lik setlerle eledi. Dimitrov'un rakibi ise Brezilya'lı raket Thomaz Bellucci olacak. Bellucci dört ve beş numaralı seri başları Youzhny ve Lopez'i eleyerek yarı finale kadar gelmeyi başardı. Bellucci, Lopez'i 6-3 ve 6-3'lük setler ile eledi.

Formda bir Tipsarevic'in finale çıkmaması için hiçbir neden göremiyorum. Diğer taraf ise formda iki raketin karşılaşmasına sahne olacak. Bu yıl fena sayılmayacak bir istatistik tutturmuş ve geçen hafta Bastad'da yarı final görmüş olan Dimitrov bir adım önde sayılır.

Yarı Final Eşleşmeleri:

Janko Tipsarevic-Paul Henri Mathieu
Thomaz Bellucci-Grigor Dimitrov

Fish Devam Diyemedi

Amerika Açık öncesi turnuvalarından olan Atlanta Açık 2.turunda 2 numaralı seribaşı Mardy Fish, Gilles Müller karşısında ilk seti kazanmıştı. İkinci sette de servis atma avantajıyla 3-2'yi bulan Amerikalı raket maça devam edemedi.

Geçtiğimiz sezon Amerika Açık öncesi turnuvalardaki etkileyici performansıyla ATP klasmanındaki en yüksek basamak olan 7.sıraya kadar çıkan Fish 2010 ve 2011'de Atlanta'da şampiyonluğa ulaşmıştı.

19 Temmuz 2012 Perşembe

Tipsy'den Etkileyici Dönüş

İsviçre'nin Gstaad kentinde devam eden yaklaşık 360bin dolar ödüllü Gstaad Açık'ta 1 numaralı Janko Tipsarevic, Avusturyalı Martin Fischer karşısında ilk seti kaybedip, ikinci sette de 5-3 geriye düşmesine rağmen çeyrek finale yükselmeyi başardı.

İlk sette üçüncü oyunda altı kez beraberliğin ardından önce Tipsarevic sonra da Fischer servis kırdı. Onuncu oyunda 0-40 geriye düşen Sırp raket iki servis kırma/set puanını çevirse de üçüncü çekirge zıplayamadı ve ilk set 6-4 Fischer'ın oldu. İkinci setin ikinci oyununda da tıpkı ilk setin son oyununda olanlar yaşandı ve akabinde Avusturyalı raket 3-0'ı buldu. Fischer zorlandığı yedinci oyunda -tam dokuz kez skor 40-40'ta eşitlendi- servisine tutunarak büyük bir avantaj yakaladı ancak set için servis attığı oyunda Tipsarevic için dengeleme fırsatı doğdu ve tie-break'e uzadı. Tie-break'te atara gelen Sırp raket 7-1'le üçüncü sete gitti. Final seti tıpkı maçın başı gibi başladı, karşılıklı kırılan servislerle. Tabi bir fark vardı bu kez setin sonlarına doğru Fischer değil Tipsarevic servis kırarak 6-3'le maçı noktaladı. İki saat 40 dakika süren zorlu maçı kazanan 1 numaralı seribaşı, çeyrek finaldeki rakibi Santiago Giraldo'yu eleyen Jan Hernych olacak. İşte Gstaad'da çeyrek final eşleşmeleri:

Janko Tipsarevic-Jan Hernych
Ernests Gulbis-Paul Henri Mathieu
Feliciano Lopez-Thomaz Belluci
Grigor Dimitrov-Lukasz Kubot

Nadal da Yok

Rafael Nadal da 2012 Londra Olimpiyat Oyunları'ndan çekildiğini açıkladı. Bayanlarda çok çekilen raket gördük ama şu ana kadar kimse Pekin'de altına uzanan Nadal kadar şaşırtmadı. Rosol mağlubiyetini yaşadığı Wimbledon çimlerinde bu yıl İspanyol raketi izleyemeyeceğiz.

Efsaneler Tekrar Korta Çıkıyor


Erkek tenisinin efsanelerinden Andrea Agassi, John McEnroe, Pete Sampras ve Jimmy Connor ile birlikte diğer Grand Slam sahibi isimler Amerika'nın çeşitli bölgelerinde mini-turnuvalar yapmayı planlıyorlar.

Seri boyunca kazandıkları puanlarla ilk üçe girecek olan raketler bir milyon dolarlık ödülün de sahibi olacaklar.

Petkovic de Yok


Kaia Kanepi'den sonra üzücü bir haber de Andrea Petkovic'den geldi. WTA sıralamasında on sekizinci sırada bulunan Petkovic twitter hesabından mevcut sakatlığını atlamadığını ve hazır olmadığını belirtti.

Ayak bileği üzerine düşmesi neticesinde bir sakatlık yaşamıştı.


Haas'ın Dönüşü

Haftanın en önemli turnuvası Hamburg Açık'ta eski 2 numara Tommy Haas, Hamburg'un 2 numaralı seribaşı Gilles Simon karşısında ilk seti kaybedip, ikinci sette de servisini kırdırıp 3-2 geriye düştüğü maçtan galibiyet çıkarmayı başardı. Geçtiğimiz yıl ilk 800 dışına kadar çıkan Haas'ın yaşı 34 belki eskisi kadar iyi değil ancak bu tip turnuvalarda sürpriz işlere imza atabiliyor. Roland Garros'ta elemelerden gelip 3.tur gören Haas ardından Halle'de finalde zafere ulaşıp ardından Wimbledon'da çeyrek finalist Kohlschreiber'e 3 saat 19 dakikada teslim olmuştu.

Günün bir diğer çekişmeli 2.tur eşleşmesinde Ramos Vinolas-Lukas Rosol kozlarını paylaştı. İlk set 10-8'lik tie-break'le İspanyol Vinolas'ın olurken, ikinci sette 4-1 öne fırlayan Vinolas üstünlüğünü koruyamadı. Üst üste beş oyun alan Rosol mücadeleyi final setine taşıdı. Üçüncü setin son oyunlarında dizginleri eline alan Vinolas 6-3'le maça noktayı koydu.

Böylece çeyrek finalde Marin Cilic-Ramos Vinolas ve Tommy Haas-Florian Mayer eşleşmeleri oluştu.

18 Temmuz 2012 Çarşamba

Sharapova Yine Kapak Kızı!

Rus raket Maria Sharapova bu kez de ülkesinde yayımlanan "Bazaar" adlı derginin kapak kızı oldu. Kişisel olarak zaafımı bir kenara bırakacak olursam bile bence müthiş!





Şaka Gibisin Kaia Kanepi



WTA'in 16 ülkesi Estonya'nın ise bir numaralı raketi olan Kaia Kanepi üçüncü kez olimpiyatlardan önce sakatlandı.

2004 Atina Olimpiyatlarından önce ayak küçük parmağını kırmış, 2008 Beijing'den önce apandisitinden rahatsızlanan Kaia, bu kez de aşil tendonundan vurgun yedi.

Sharapova Değil Sugarpova

Facebook'ta bir paylaştığı fotoğraf ortalama 15-20bin like alan birinden beklenebilecek tatlılıkta bir hareket: Sugarpova! 20 Ağustos'u belirtiyor Maria, Sugarpova konusunda. Fikir güzel de hazır kort dışından konuşuyoruz Vujacic'e de selam edelim. Yukardakinden torpillisin bence Sasha.

Allahını Seven Tomic'e Galibiyet Atsın

Wimbledon 2011'de elemelerden gelip çeyrek finalde Djokovic'e kafa tutmaya çalışan çocuk geleceğin ATP yıldızlarından biri olabilecek diye bakılıyordu. Bernard Tomic kariyer gelişimi açısından Lleyton Hewitt'e benzer şekilde ilerliyor. Ancak Hewitt en üst basamağa kadar tırmanmıştı. Tomic ise ilk 25'e dahi giremedi. Yetenekli olduğu belli etti ancak profesyonel bir tenisçi olma yolunda hep yanlış adımlar attı genç Avusturalyalı. Ancak tam 51 günde oynadığı altı maçtan da mağlubiyetle ayrıldı. Son olarak Roland Garros'ta ilk turda kazanan Bernard Tomic, Halle, Eastbourne, Wimbledon, Stuttgart ve son olarak Gstaad'da ilk turda elendi. Sezon geneline baktığımızda yılın başında Brisbane'de son dörde kalan Tomic'in iki tane de çeyrek finali var. Bu üç turnuvanın ortak özelliği 250'lik turnuvalar olması. Kısacası yetenek var ama kafanın içi tenisle meşgul değil gibi.

Errani Bastad'da Yok

Bu yıl dört toprak turnuvası zaferi elde eden Sara Errani 1 numaralı seribaşı olduğu Bastad'dan çekildi. Şanslı kaybeden olarak ana tabloya kalan raket ise Jill Craybas oldu.

17 Temmuz 2012 Salı

Marsel Hamburg'a İlk Turda Veda Etti

Hamburg'da elemeleri geçip ana tablo kalma başarısı gösteren Marsel İlhan, ATP'nin 65 numarasındaki Fabio Fognini'ye direnemedi ve iki set sonunda ilk turda elendi.

İlk sette servis kırarak 3-1'i bulan Marsel avantajını hemen kaybetti ve 3-3'le denge geldi. Çekişmeli geçen oyunlar sonunda Fognini ilk seti 7-5 kazandı. Marsel'in servis attığı setin sekiz ve onuncu oyununda dokuz kez skor 40-40'ta eşitlendi. Ancak çekirge bir sıçradı iki sıçradı üçüncüde İtalyan raket servisi kırdı. İkinci sette ise ilk oyunlarda denge gözlenirken Fognini vites arttırıp üst üste dört oyunla 6-2'yle set ve maçı kazandı. İkinci set ilk setin yarısı uzunluğundaydı.

Ayrıca önemli seribaşlarından Fernando Verdasco, Viktor Troicki ilk turda elenen isimler oldular. Troicki'yi eleyen isim ise yakın zamanda adını başka bir galibiyetle duyurmuştu: Lukas Rosol.

1.tur sonuçları:
Fabio Fognini-Marsel İlhan: 7-5 / 6-2
Philipp Kohlschreiber-Bjorn Phau: 4-6 / 6-2 / 6-3
Jeremy Chardy-Albet Montanes: 6-4 / 6-2
Florian Mayer-Horacio Zeballos: 7-6(7) / 7-5
Lukas Rosol-Viktor Troicki: 5-7 / 6-3 / 6-4
Juan Monaco-C.Marsel Stebe: 6-4 / 3-6 / 7-5
Ramos Vinolas-Pablo Andujar: 6-1 / 6-4
Julian Reister-Fernando Verdasco: 6-2 / 6-3
Marin Cilic-Flavio Cipolla: 6-3 / 6-4
Tommy Haas-Martin Klizan: 6-2 / 6-1
Gilles Simon-Carlos Berlocq: 4-6 / 7-6(5) / 6-1
Nikolay Davydenko-Jarkko Nieminen: 5-7 / 6-4 / 6-0
De La Nava-Ramirez Hidalgo: 1-6 / 6-4 / 6-3
Federico Delbonis-Tommy Robredo: 5-7 / 6-0 / 6-1
Robin Haase-Matthias Bachinger: 6-4 / 6-2
Nicolas Almagro-Tobias Kamke: 6-4 / 6-1

2.tur eşleşmeleri şu şekilde:
Nicolas Almagro-Nikolay Davydenko
Fabio Fognini-Kohlschreiber
Juan Monaco-De La Nava
Jeremy Chardy-Julian Reister
Lukas Rosol-Ramos Vinolas
Marin Cilic-Federico Delbonis
Robin Haase-Florian Mayer
Gilles Simon-Tommy Haas

Çağla Donetsk'te Erken Elendi

Ukrayna'da Donetsk kentinde düzenlenen 50binlik Viccourt Cup'ta 7 numaralı seribaşı olan Çağla Büyükakçay, WTA sıralamasında sadece 6 basamak arkasında bulunan Sırp Vesna Dolonc'a 6-4 ve 7-5'lik iki setle kaybetti. İki setin başında da servis kırarak avantaj yakalayan ancak bunu koruyamayan Çağla bu haftayı erken kapatmak zorunda kaldı.

Çağla'nın koçu Can Üner'in twitter üzerinden yaptığı açıklamaya göre yarın İstanbul'da olacak Büyükakçay 100binlik Astana, ardından 75binlik Pekin turnuvalarına katılacak.

Ekselansları Olimpiyatlarda Ne Giyecek?

Blogumuzun bir diğer yazarı sevgili İbrahim Tilki'nin başlattığı "ciciler" muhabbetini devam ettirmezsem eksik hissederim. Roger Federer de 2012 Londra Olimpiyatları'nda şu "ciciler" ile karşımızda yer alacak:



Tabii ki kişisel zevk meselesidir ama açıkçası Fedex'e yakışır bir kıyafet.Renkler de biraz kanı çekiyor sanki. Andy Murray'nin "cicilerini" de gördükten sonra görsel anlamda da güzel bir kıyas oluşacağını söyleyebilirim.



Murray'in Olimpiyat Şekli Belli

Daha önce Caroline Wozniacki ve Venus Williams'ın cicilerini burada paylaşmıştık. Efendim bu da Andy Murray'in olimpiyat kıyafeti:
Buradan gözleri yaşlı ayrılmıştı Murray. Bakalım 1 ay sonra yeniden Wimbledon kortlarında neler yapacak Britanyalı raket. Unutmadan Olimpiyatlar boyunca İskoç Murray out Britanyalı Andy in.

Roger Federer Olmak

Roger Federer... Yaşayan efsanelerden birisi. Erkek tenisinin en büyüğü olduğunu tam da bugün kanıtladı. Ekselansları, Pete Sempras'a ait olan dünya sıralamasında en uzun kalma rekorunu tarihe gömdü.

Wimbledon'ı kazanarak dünya sıralamasında tekrar birincilik sırasına oturdu ve toplamda 287. haftayı geride bıraktı. Aynı zamanda Wimbledon'ı alarak 17. Grand Slam'ini kazanarak en fazla Grand Slam kazanma rekorunu da elinde bulunduruyor. ATP'nin hazırladığı aşağıdaki videoda bir kesitini bulabileceksiniz. Videoyu izledikten sonra kendi kendime "Acaba Roger Federer olmak nasıl bir duygudur?" diye de sormadım değil. Saygılar efendim, saygılar.




16 Temmuz 2012 Pazartesi

Haftanın Panaroması #1

Tenis dünyasında geçtiğimiz hafta içerisinde 4 ATP, 2 WTA turnuvası izledik. Erkeklerde Amerika Newport'taki çim turnuvası haricindeki Bastad, Umag ve Stuttgart'ta toprak üstünde raketlerin dansını izledik. Bayanlarda ise Palermo'daki toprak kort turnuvasının haricinde Amerika Açık öncesi turnuvalarının ilk ayağı Stanford'da düzenlendi.

Bastad'da Skistar İsveç Açık'ta favoriler David Ferrer ve Nicolas Almagro birbirlerine rakip oldu. Finalde ise Ferrer daha önce on kez yendiği Almagro karşısındaki serisini 11 maça çıkardı. Müthiş bir istatistik gerçekten.

Stuttgart'ta ise Mercedes Cup'u Sırp Janko Tipsarevic finalde Juan Monaco'yu üç zorlu set sonunda devirerek ilk toprak zemin şampiyonluğuna ulaştı. 1 ve 2 numaranın finalde karşılaştığı turnuvada diğer seribaşları olan; Bernard Tomic, Pablo Andujar, Haase, Robin Nicolay Davydenko, Lukasz Kubot, Tommy Haas çeyrek final göremediler.

Diğer toprak mücadelesi olan, öteki turnuvalardan biraz daha geri planda olan Umag'da Hırvat Marin Cilic zafere uzanmayı başardı.

Newport Hall of Fame Tenis Turnuvası'nda ise 1 numaralı seribaşı John Isner, eski 1 numaralardan olan Lleyton Hewitt'i finalde yenerek geçen yıl şampiyonluğa uzandığı Newport'ta başarısını tekrarladı. Haftaya 233.sırada giren Hewitt bu finalle birlikte ATP'de bir anda 150.sıraya yükseldi.

WTA'de ise sert zemin turnuvası Stanford Açık'ta süpriz finalist Coco Vandeweghe lucky loser olarak ana tabloya yükselerek finale gelene kadar Jelena Jankovic, Urszula Radwanska, Yanina Wickmayer gibi isimleri devirmeyi başardı. Tabi bu beyhude çaba Serena ile karşılaşana kadardı. Serena Williams ilk sette zorlanmasına rağmen maçı kazanıp 43.tekler şampiyonluğuna ulaştı.

WTA'in toprak kort ayağı olan Palermo Açık'ta Sara Errani, Zahlavova'yı iki sette yenerek şampiyon oldu. Roland Garros finalinde Sharapova'ya kaybeden İtalyan raketin bu yılki dört şampiyonluğu da toprakta. Errani, bu yılki dördüncü turnuva galibiyeti ile de İtalyan tenisi adına bir rekora imza attı.

ATP ilk 10'da bir değişim yok. Roger Federer ise 1 numaradaki 287. haftasını da tamamlayarak en fazla 1 numarada kalan oyuncu olma konusunda Pete Sampras'ı geçerek bu rekorda da yalnız kaldı. Sıralamada Lleyton Hewitt'in 83 sıralama birden yüselmesini de atlamamak gerek.

WTA'de de ilk 10 sıralamasında değişim yaşanmazken süpriz finalist Coco Vandeweghe 120.sıradan 69.sıraya sıçrayıp önemli bir iş yapmış oldu.

Bu haftanın en önemli turnuvası ise kuşkusuz Hamburg Açık. Marsel İlhan'ın ana tabloya kaldığı turnuvada Almagro, Simon, Monaco, Cilic, Verdasco ve Kohlschreiber gibi önemli raketler yer alacak. Amerika Açık öncesi turnuvalarından olan Atlanta'da ise Amerikalı raketler John Isner, Mardy Fish, Andy Roddick, Ryan Harrison önemli seribaşlarından. İsviçre'deki Gstaad'da ise Janko Tipsarevic haricinde ilk 20'den başka bir oyuncu bulunmuyor. Ancak geneli itibariyle Atlanta'dan daha çekişmeli olacak gibi bir ana tablo var ortada.

WTA'de ise Amerika Açık serisi turnuvaları devam etmekte. Bu hafta Carlsbad'da Marion Bartoli 1 numaralı seribaşı olacak. Cibulkova, Petrova, Jankovic, Hantuchova gibi önemli isimler de ana tabloda yer alıyor. Bastad'da ise toprak canavarı Sara Errani 1 numaralı seribaşı. Goerges, Roberta Vinci, Medina Garrigues ise göze çarpan diğer isimler olacak.

Serena'yı Durdurabilene Aşk Olsun

Amerika Açık'a hazırlık turnuvalarının başlangıcı olan Stanford Açık'ta 1 numaralı seribaşı Serena Williams, lucky loser olarak ana tabloya kalan 20 yaşındaki Coco Vandeweghe'yi ilk sette zorlanmasına rağmen 7-5 ve 6-3'le yenerek kariyerinin 43.tekler şampiyonluğunu kazandı.

Maçun başında 2-0'ı bulan Serena'nın bu maçı fazla uzatmayacağı bekleniyordu fakat Coco'nun servisler kırmasıyla denge değişti. Dokuz dakika süren setin onuncu oyununda 15-40'tan gelen Vandeweghe seti alma şansını yakalasa da değerlendiremeyince, psikolojik avantajı yakalayan Serena servis kırarak 7-5'le seti aldı. İkinci sette de 3-1 yapan dünya 5 numarası avantajını set sonuna koruyarak turnuvayı şampiyon tamamladı.

Serena Williams Wimbledon gazıyla Stanford'u da alarak Olimpiyat-Amerika Açık öncesi rakiplerine mesajı net bir şekilde vermiş oldu. Servisleri korkutucu noktada olan Serena karşısında durabilecek pek bir raket yok gibi şimdilik, WTA'de heyecan yükselmeye başladı.

Kapak Kızı Azarenka

WTA'in bir numarası Victoria Azarenka İnStyle Dergisi'ne pozlar verdi.


Kortlarda daha başarılı olduğunu söylemekte fayda var.


Çağla'dan Veda



Belçika'da düzenlenen Zwevegem ITF Tenis Turnuvası'nda temsilcimiz Çağla Büyükakçay Litvanya'lı rakibi Anastasija Sevastova'ya 6-0 ve 6-3'lük setlerle 2-0 mağlup oldu.

Sevastova yirmi beş bin dolarlık ödülün sahibi oldu.

Çağla Büyükakçay, Belçika’dan sonra ara vermeden Donetsk’te 50 bin dolarlık mücadeleye katılacak. Milli tenisçinin Ukrayna’daki turnuvada ilk tur rakibi Sırp Vesna Dolonc oldu.  Büyükakçay, 22 yaşındaki Dolonc ile Salı günü karşı karşıya gelecek.

Body Issue

ESPN'in sporcuların "çıplak" fotoğraflarını düzenlediği "Body Issue" sayısında bu yılki bayan tenisçimiz WTA'in otuz üç numarası Daniela Hantuchova. Yorum yapmaktan itina ile kaçınıyoruz:




Errani'den Rekor Geldi


italia.com Palermo Açık Tenis Turnuvası'nda Sara Errani, Zahlavova Strycova'yı 6-1 ve 6-3'lük setler ile 2-0 mağlup etti.

Errani böylece bir yılda dört turnuva kazanan ilk İtalyan tenisçi apoletini de omzuna taktı. Diğer turnuvalar; Budapeşte, Barcelona ve Acapulco idi. Dokuzuncu sırada yer alan İtalyan, ilk sekize kalıp WTA Sezon Sonu Şampiyonası'na katılma peşinde.

Hayırlı Olsuna Gidiyoruz

Karolina Sprem ve haşarı çocuklarımızdan Marcos Baghtadis Hırvatistan'da "dünya evine" girmiş. Bal ayları biter bitmez hediyemizi alıp evlerine gidiyoruz biz de. Şaka bir yana Allah bir yastıkta kocatsın bu iki tenisçiyi.


15 Temmuz 2012 Pazar

Isner Kendini Tekrarladı

Amerika'nın Rhode Island eyaletinde gerçekleşen Newport'taki Campbell Hall of Fame Tenis Turnuvası'nda 1 numaralı seribaşı John Isner, eski günlerini arayan Lleyton Hewitt'i çekişmeli geçen iki set sonunda 7-6(1) ve 6-4'lük setlerle yenerek geçen yılki zaferini tekrarlayıp şampiyonluğa kavuştu.

İlk sette dönem dönem çekişmeli oyunlar olsa da iki raket servis oyunlarında hata yapmayarak-Isner da Hewitt de birer kez servis kırma puanı kurtardılar- tie-break'e taşıdılar, burada 6-1'i bulan Isner ilk set puanını değerlendirmeyi başardı. İkinci setin üçüncü oyununda servis kırmayı başaran Isner bu avantajını set sonuna kadar koruyup rakibine servis kırma puanı bile göstermeyince 6-4'le maça noktayı koydu.

John Isner bu yılki üçüncü finalinden ilk kez galibiyetle ayrılırken, toplamda da dördüncü tekler şampiyonluğunu kazandı. 2006'dan beri çıktığı üç finalden mutlu ayrılan Hewitt için ise şu zorlu süreçte bu final bile olumlu bir etki yaratabilir ilerleyen turnuvalarda bir nebze kıpırdanma görebiliriz eski 1 numaradan. John Isner gelecek hafta Atlanta Açık'ta 1 numaralı seribaşı olarak raket sallayacakken, Hewitt önümüzdeki haftayı pas geçecek.

Olimpiyat Oyunlarına Doğru...

Venus Williams ve Caroline Wozniacki'nin Olimpiyatlar'da giyecekleri elbiseler belli oldu:



Tipsarevic İlk Kez



Almanya'nın Stuttgart kentinde düzenlenen Mercedes Cup da son buldu.

Bir numaralı seri başı Janko Tipsarevic ve iki numaralı seri başı Juan Monaco'nun karşılaştığı mücadelede gülen taraf Sırp Tipsarevic oldu. 6-4, 5-7 ve 6-3'lük setler ile Tipsarevic kupaya uzandı. Servis oyunlarının ancak yüzde elli altısını kazanabilen Monaco daha önce hiç toprak zeminde şampiyonluğu bulunmayan rakibine maçı hediye ediyordu.


Zwevegem'de Finali Gördük




Dünya klasmanının en yüksek sıralamalı Türk raketi Çağla Büyükakçay, Belçika'nın Zwevegem kentindeki turnuvada finale adını yazdırdı.

Rakibi Sandra Zaniewska'yı 7-5, 5-7 ve 6-1'lik setler ile 2-1 mağlup etmeyi başaran Çağla, şampiyonluk için Letonyalı raket Anastasija Sevastova ile mücadeleye girişecek. Turnuvaya altı numaralı seri başı olarak katılan Çağla, eğer kazanırsa yirmi beş bin doların da sahibi olacak.

Bastad'da Zafer Ferrer'in

Bastad'da oynanan Skistar İsveç Açık Tenis Turnuvası'nın finali beklendiği gibi toprağın yıldızlarından sayılabilecek iki ismi karşı karşıya getirdi. Tabi finalde de beklenen oldu. David Ferrer, Nicolas Almagro'yu 6-2'lik iki setle sadece 68 dakika süren bir final sonunda devirmeyi başardı.

Setin başı çekişmeye sahne olsa da Almagro'nun love game'lik oyunuyla durum 2-2 oldu. Bu dakikadan sonra gaza basan Ferrer üst üste aldığı oyunlarla seti 6-2'yle kazandı. İkinci setin başında zorlanmasına rağmen ivmesini koruyan David Ferrer 3-0'ı buldu. Rakibine servis kırma puanı bile göstermeyen Ferrer, Almagro'nun servisini bir kez daha kırıp yine 6-2'yle maça noktayı koydu.

Geçtiğimiz yıl burada Robin Söderling'e finalde kaybeden Ferrer, bu sezonki beşinci toplamda 16.tekler şampiyonluğuna ulaştı. 2007'deki başarısını tekrarlayan dünya 5 numarası Almagro'ya karşı oynadığı 11.maçtan da galibiyetle ayrılmış oldu. David Ferrer gelecek haftayı pas geçerken, Nicolas Almagro geçen yıl finalde kaybettiği Hamburg Açık'ta 1 numaralı seribaşı olarak raket sallayacak.

Marsel Hamburg'da da Ana Tabloda

Marsel İlhan, ATP500 Hamburg'da ikinci ve son eleme turunda Kevin Krawietz'i 7-5 ve 6-4'lük setlerle geçerek ana tabloya kalmayı başardı.

Nicolas Almagro, Gilles Simon, Fernando Verdasco, Phillipp Kohlschreiber, Tomy Haas gibi isimlerin yer aldığı turnuvada Marsel'in ilk turda eşleşebileceği isimler Fabio Fognini, Ramirez Hidalgo, Tommy Robredo ya da Florian Mayer olacak. ATP Sıralamasında 163.sıraya kadar gerileyen Marsel, kazanmak zorunda. Burada en azından 2.tur görmek onun üzerindeki baskıyı bir nebze azaltacaktır. Başarılar Marsel.

Coco'nun Amerikan Rüyası

Stanford Açık'ta yarı final maçları son bulurken lucky loser olarak ana tablo gören Amerikalı Coco Vandeweghe, Belçikalı Yanina Wickmayer'i üç zorlu set sonunda yenip ilk WTA Şampiyonası finalini gördü. Günün ikinci yarı finalinde ise Rumen Sorana Cirstea karşısında işi çok uzatmadan kazanan Serena Williams formunun ne seviyede olduğunu gösterdi.

Amerika Açık serisi turnuvalarının ilk ayağı olan 740.000 dolar toplam ödüllü Stanford Açık'ta yarı finalin ilk maçında Coco Vandeweghe 5 numaralı seribaşı Yanina Wickmayer'i 6-2, 3-6 ve 6-2'yle zorlu iki saat 14 dakikanın ardından yenerek finalist oldu. Maçın başındaki çekişmeli oyunda servis kıran Vandeweghe, beşinci oyunda da bunu tekrarlayıp rahat bir şekilde seti kazanmayı başardı. Set boyunca Wickmayer'in servis karşılarken oyun içinde sadece 3 puan alabildiği önemli bir detay. İkinci sette ise Belçikalı raket daha derli toplu bir görüntü çizip hemen break avantajını yakaladı. 3-0'ı bulduktan sonra avantajı koruyunca 6-3'le işi final setine götürdü. Son sette ise önce dördüncü, sonra sekizinci oyunda servis kıran Coco 6-2'yle seti alıp rakibini beklemeye başladı.

Çeyrek finalde Dominika Cibulkova'yı yenmeyi başaran Sorana Cirstea'nın son Wimbledon şampiyonu Serena Williams karşısında elbette fazla şansı yoktu. Beş kez berabere olan dördüncü oyunda servis kıran Serena, setin sonuna doğru bunu yine tekrarlayınca ilk set 6-1 sonuçlandı. İkinci sette de 1-1'den sonra ardına bakmayan Amerikalı raket rakibine pek şans tanımadan 6-2'yle maçı noktaladı.

2011'de burada zafere ulaşan Serena Williams'ın vatandaşı Coco Vandeweghe'yi devirip ünvanını koruması çok doğal olacak. Coco'nun olası bir şampiyonluğunda ise Serena'nın sakatlanmasını beklemek gerek, aksi halde bu iş oldukça zor olur. Tarihin lucky loser şampiyonları arasına adını yazdırabilmek özel, bunu Serena Williams karşısında yapmak çok daha özel tabi. Karşılaşma saat 23.30'da Eurosport ekranlarında olacak.

Isner Zafere Adım Adım Gidiyor

Haftanın tek çim kort turnuvası olan Campbell Hall of Fame Tenis Turnuvasında yarı final karşılaşmaları sonuçlandı. 1 numaralı seribaşı John Isner vatandaşı Ryan Harrison'u iki sette geçip finale yükselirken, wildcard'la ana tablo oynayan eski 1 numara Lleyton Hewitt, çekişmeli geçen mücadelede Rajeev Ram'i üç set sonunda devirip Isner'a rakip oldu.

İlk olarak Hewitt-Ram maçı vardı oynandı. Ram'in servis oyunlarında çekişme olsa da ilk servisini kırdıran Avusturalyalı raket oldu. 4-1'i gören Ram ivme yedinci oyunda da servis kırmaya çalıştı fakat Hewitt'in dönüşünün sinyali burada geldi. Üst üste beş oyun alan Hewitt seti 6-4 kazanmayı başardı. İkinci set ilkine benzer şekilde başladı. İlk iki oyunda beş kez berabere olan skorlarda gülen taraf hep Ram oldu ve bir anda 3-0'ı buldu Amerikalı raket. Set için servis attığı sırada avantajını yine kaybeden Ram olunca, Hewitt'in iki sette maçı bitirebileceği görülüyordu tabi işler beklendiği gibi olmuyor. 118 numara 7-5'le mücadeleyi final setine taşımayı başardı. Burada da yine ilk setteki gibi Hewitt'in seriye bağlaması sonucu(yine üst üste beş oyun) sonucu finale yükselen taraf Avusturalyalı oldu.

Günün asıl beklenen maçı ise Isner-Harrison'du. Aslında her şey beklendiği gibi başladı. Oyun anlamında belki çok bir şey yoktu ama iş tie-break'e kalınca heyecan yükseldi. İlk sette servis kırma puanı yakalanmaması da önemli bir detay. Servis hakimiyeti olan, karşılamakta sorun yaşayan iki raketin maçında bu tip istatistikler normal çok garipsememek gerek. Tie-break'i alan Isner ikinci sete de servis kırma puanı yakalayarak başladı ancak bunu değerlendiremedi. Tabi çekirge bir sıçradı, Harrison servisini bir sonraki oyunda kırdırdı. Set sonuna kadar avantajını koruyan Isner servis kırarak maçı noktaladı.

2011'de Newport'ta zafere ulaşan John Isner hem ünvanını korumak hem de Hewitt'i ilk kez devirmenin peşinde olacak. Avusturalyalı Hewitt ise hala eski günlerinden sinyaller vereceğini kanıtlama peşinde. Isner'ın servisleri onu öne çıkarıyor mutlaka Hewitt de 2002'de Wimbledon'u kazanan Hewitt'ten çok uzak. 233 numaraya kadar düşmüş durumda. Onun için bir çıkış olabilir mi o biraz zor ama güzel bir maç beklediğimi belirtmem gerek, favori Isner.

Çekirge Bir Sıçrar İki Sıçrar



Hırvatistan'ın Umag şehrinde düzenlenen 23. ATP Vegeta Hırvatistan Açık Turnuvası'nda da finalistler belli oldu.

İlk yarı final mücadelesinde dört numaralı seri başı İspanyol Marcel Granollers vatandaşı Fernando Verdesco'yu 6-2, 6(5)-7 ve 6-1'lik setler ile geçip sezonun kendi adına ilk finalini oynamaya hak kazandı. Servis oyunlarının ancak yüzde elli dördünü kazanabilen Verdesco mağlubiyete davetiye çıkarıyordu.

Diğer yarı finalin ismi ise geçen yılın finalinin ismi idi. Bir önceki Vegeta Hurvatistan Açık Turnuvası postunda bahsettiğimiz ve sizin de hatırlayacağınız gibi Dolgopolov kupayı kazanmıştı. Aynı zamanda bu ikilinin tek set kaybetmeden buraya gelmesi de ilginç olan bir diğer durumdu. Bu durum devam ediyordu. Hem de geçen yılın tam aksine Hırvat Cilic lehine. 7-5 ve 6-2'lik setler ile 2-0 maçı alıp son şampiyonu eliyordu. Cilic, servis oyunlarının yüzde seksenini aldı. Dolgopolov ise yüzde ellide kalarak Cilic'in ekmeğine yağı sürdü.

Pazar günü oynanacak finalde Cilic üst üste iki kez kaybettiği "kendi" turnuvasını kazanmak için elinden geleni yapacaktır. Granollers de iddialı fakat şahsi fikrim Cilic'in üçüncü seferde turnuvayı alacağı.

Toprağın İlginçliği



Stuttgart'da düzenlenen 250'lik Mercedes Cup'da bugün de yarı finaller sonuçlandı. Sürprize pek mahal vermeyen turnuvada ilk iki seri başı finale adlarını yazdırdılar.

Bir numaralı seri başı Janko Tipsarevic rakibi Thomaz Bellucci'yi 6-4, 2-6 ve 6-4'lük setler ile geçmeyi başardı. İlk seti çok büyük bir zorlanma yaşamadan alan Tipsarevic, ikinci sette üç kere servisini kırdırınca Bellucci'nin durumu eşitlemesine engel olamadı. Üçüncü sette de Bellucci'nin oyununu kırarak başlayan Sırp raket, oyunları rölantide götürerek finale adını yazdırdı. Toplam puanların yüzde elli dördünü almasına karşın servis kırma puanlarında üstünlük sağlayamayan Bellucci turnuvaya yarı finalde veda ediyordu.

Yarı finalin diğer ayağında ise bilindiği üzere iki numaralı seri başı Juan Monaco ve Guillermo Garcia-Lopez karşılaştı. Monaco rakibini, 6-3, 3-6 ve 7-5'lik setler ile iki saat kırk bir dakikada turnuvanın dışına itti. Maçın en ilgi çeken kısmı ise son sette Garcia-Lopez'in 0-5'ten geri gelip durumu eşitlemesiydi. 5-6'ya gelen oyundan sonra Monaco'nun ancak beşinci rallide maç puanını alması ise Garcia-Lopez'in hırsının göstergesi idi.

Finalin adı turnuva için büyük oldu. Bu ikili daha önce üç kez karşılaştı ve ikisini Tipsarevic kazandı. Tipsarevic'in toprak zeminde zaferi olmadığını ve Monaco'nun ise kazandığı bütün turnuvaların toprak zeminde olmadığını hatırlatalım. Terazinin kefeleri eşit gibi. Bekleyip görelim.

Beklenen Final

Bastad'da oynanan Skistar İsveç Açık'ta haftanın başından beri finalde karşılaşacakları öngörülen David Ferrer ve Nicolas Almagro yarı finalden galibiyetle ayrılıp birbirlerine rakip oldular.

1 numaralı seribaşı David Ferrer, Bulgar Grigor Dimitrov karşısında zorlanmasına rağmen ilk sette bir break avantajıyla 6-3 güldü. İkinci sette çekişme daha yoğun olurken 11.oyunda 15-40'ı bulan Ferrer ardından maç için attığı servislerde de hata yapmayınca finale yürüdü.

2 numaralı seribaşı Nicolas Almagro ise iki sette de rakibinin son servis oyunlarını kazanıp 6-4 / 6-3'le Jan Hajek'i devirip diğer finalist oldu.

Yine bir toprak kort mücadelesi galibi yine İspanyol olacağı kesin. İkilinin maç karşılaştırmalarına baktığımızda ise David Ferrer galibiyete çok daha yakın. Daha önce on kez karşılaşan raketlerin mücadelelerin tamamını David Ferrer kazanmış, bunların yedisi toprak zeminde. Daha önce Bastad'da 2007 yılında finalde karşılaşan ikilinin mücadelesi 6-1 / 6-2 ile Ferrer'in zaferiyle sonuçlandı. Almagro'nun burada 2008'de bir de şampiyonluğu bulunuyor.

Ferrer'in kazandığı 15 tekler zaferinin 8'i toprak zeminde olurken, Almagro'da durum biraz daha fazla. Oynadığı 17 finalin 12'sini kazanan 26 yaşındaki raketin tüm finalleri toprak zeminde. Bu da ilginç bir detay tabi.

Finalden beklenti ise belli. İspanya'da it itine, it kuyruğuna durumu var anlaşılan. İspanya 1 numarası Nadal, her karşılaşmada İspanya 2 numarası Ferrer'i eziyor, Ferrer de her karşılaşmalarında İspanya 3 numarası Almagro'yu eziyor. Yine sonucun farklı olmayacağı öngörüsündeyim fakat iki iyi seviyedeki İspanyolun mücadelesi izlemeye değer. Mücadele 15.00'te yayın için ise İsveç'e gitmeyecekseniz, link aramaya mahkumsunuz o kadar tenis ülkesi olamadık henüz.

14 Temmuz 2012 Cumartesi

Kurdun Yokluğunda Rahat Eden Kuzular

İtalya'nın Palermo şehrinde düzenlenen italia.com Open Turnuvası'nda yarı finallere ulaştık.

Radwanska'nın hastalığı sebebiyle katılamamasının ardından bir numaralı seri başı olan Sara Errani, rakibi Alexandra Cadantu'yu 6-2'şerlik setler ile mağlup etmeyi başardı ve yarı final biletini cebine koydu. Errani, sadece bir kez servisini kırdırıp maçı tamı tamına bir saat sekiz dakikada noktalamayı başardı. Günün aynı saatte başlayan bir diğer maçı ise Cabeze Candela ile Irina Begu arasındaydı. Begu, İspanyol rakibini 5-7, 6-4 ve 6-4'lük setler ile turnuva dışına itiyordu. Kuşkusuz ki çeyrek finallerin kağıt üzerindeki en ilgi çekici olan mücadelesi Strycova ve Goerges arasında idi. Sekiz ve üç numaralı seri başlarının mücadelesi beklendiği gibi çekişmeli geçti. Strycova rakibini 7-6(4), 6(4)-7 ve 6-1'lik setlerle geçiyordu. Son maçta ise sürprizi Laura Robson yaptı. Beş numaralı seri başı Suarez Navarro'yu 6-4, 2-6 ve 6-3'lük setler ile geçti.

Yarı Final Eşleşmeleri:

Errani - Begu
Strycova - Robson

Yarı finalistler on bin doları ceplerine koydular. Sıra finali kazanıp hem otuz yedi bin doları alıp hem de sıralamalarına iki yüz seksen puan eklemekte. Errani ev sahipliğinin avantajını kullanmak isteyecektir. Roland Garros finalindeki gibi performans gösterse dahi kazanmaya en yakın olan kişi olacaktır.